25 Aralık 2006

CENUAZ (Genoise) & ÇİLEKLİ ÇİKOLATALI PASTA


Sanırım şimdiye kadar yaptığım en lezzetli keki olan pasta bu oldu. Hani "hep şahane pastalar yapıyorum da bu da en güzeli oldu" diyorum sanmayın. Öğreniyorum yavaş yavaş. Ama Hanimiş’te tarifler paylaşmaya başladım başlayalı en iddialı denemem bu kek. Yaparken çok keyif aldım. Dünyada un elemek ya da yumurta çırpmak kadar eğlenceli başka birşey yokmuş gibi hissettim. Sonuç iyi olunca bu mutluluğum daha da arttı.

Cenuaz keki hep denemek istiyordum. Kabartma tozu, karbonat ya da kabartmak için başka hiçbir malzeme gerekmeden sadece yumurtaların çırpılarak kabartılması esasına dayanarak yapılan şahane bir sünger kek oldu. 20 Aralık annemin doğumgünüydü. Pastayı onun için hazırladım. Tarif, dünyaca ünlü bir çikolata ustası olan Alice Medrich’e ait. Kullanılan miktarları, orijinal tarifteki oranlara sadık kalarak biraz değiştirdim. Likör ile ıslatılmış cenuaz kek, arasında çikolatalı ganaj ve üzerinde çileklerle güzel bir çikolatalı pasta oldu. Cenuaz’ın yapım aşamasında tüm adımlara birebir uydum. Bunun yararını da gördüm. O yüzden yazarken de tüm adımları uzun uzun anlattım.

Cenuaz (Genoise)

18cm. lik yuvarlak kalıp için

Gerekli Malzemeler:
-40 gr un
-30 gr kakao
-3 yumurta
-100 gr tozşeker
-30 gr tereyağ (eritilip soputulmuş)

1. Öncelikle fırınınızı 175 dereceye ayarlayın, ısınadursun.
2. Kalıbınızın dibine yağlı kağıt koyun. Kalıbın yanlarını sakın yağlamayın. Kek hamurunun kalıbın duvarlarına tutunarak orantılı bir şekilde kabarması için bu önemli.
3. Unu ve kakaoyu birlikte 3 kere eleyin.
4. Isıya dayanıklı bir kabın içinde (ki bu kap koyduğunuz miktarın üç katı kadar malzemeyi alabilecek bir büyüklükte olmalı) çırpma teli yardımıyla şekeri ve yumurtaları biraz karıştırıp birbirine yedirin.
5. Bir benmari kurun. Benmari üzerinde yumurta ve şeker karışımı 40-45 derece sıcaklığa ulaşana kadar telinizle çırpmaya devam edin. Termometresi olmayanlar ısıyı parmak uçları ile ölçebilir. Hafif ılık bir ısıya ulaştıysa tamamdır. Bu işlem bir sonraki aşamada karışımın çok daha fazla kabarmasına imkan sağlıyor.
6. Daha sonra mikser ile uzun uzun çırpın. Çırpma işlemi çok önemli. Çünkü tarifte kabartmak için herhangi birşey kullanılmıyor. Onun yerine yumurtaların hacmi 3 katı artana kadar çırmak gerekiyor. Kitchenaid’i olanlar için bu kısım zor olmayabilir ama benim gibi elektrikli bir el mikseri kullananlar neredeyse 8-10 dakika kadar çırpmalı. Mikseri karışımdan ayırdığınızda oluşan tepe bir süre çökmeden duruyorsa yeterli miktarda çırpmışsınız demektir.
7. Elediğiniz un+kakao karışımın yarısını yumurtalı karışıma ekleyin. Spatula yardımı ile aşağıdan yukarıya doğru katlar gibi yaparak unu yumurtalara yedirin. Yumurtanın kabarıklığının çökmesine özen göstererek yavaşça yapın bunu. Karışım homojen bir renk alınca un+kakao karışımının diğer yarısını da ekleyin. Yine aynı şekilde birbirine yedirin.
8. Şimdi sıra tereyağının eklenmesinde. Tereyağının direk karışıma dökmüyoruz. Büyük bir kaşık kadar unlu karışımdan alarak eritilip soğutulmuş tereyağının bulunduğu kaseye koyun. Dikkatli bir şekilde yine katlar gibi yaparak yağ ve unu birbirine yedirin. Şimdi tereyağını kek karışımına ekleyebiliriz. Böylelikle yağın hamurun dibine çökmesini engellemiş oluyoruz.
9. Hazırladığınız kalıba hamuru dökün ve önceden ısıtılmış fırında 25 dakika kadar pişirin.
10. Ben genelde hazırladığım keklerin, pandispanyaların pişip pişmediğini kürdan testi ile ölçerim. Medrich bunun yerine kekin üzerine parmakları ile hafifçe bastırıyor, eğer elini kaldırdığında hamur hafifçe eski haline dönüyorsa pişmiş demektir.
Keki fırından çıkarın. Kalıbından çıkarmadan tel üzerinde soğutun. Soğuduğundan emin olduktan sonra plastik ince bir spatula veya bıçak yardımı ile kenarlarını kalıptan ayırın. Daha sonra keki ters çevirin ve yağlı kağıttan ayırın. Pastalarınızın muntazam görünmesi içi önemli bir
not: her zaman kekin üst tarafını pastanın alt tarafına getirin. Böylelikle düzgün olan alt kısım üstte kalarak sınırların daha keskin ve düzgün görünmesini sağlar.
Şurubun Hazırlanması:

Orijinal tarifte şurupta ahududu likörü kullanılıyordu. Ben onun yerine kiraz likörü kullandım. Siz de kendi dilediğiniz ya da evde olan başka bir likör ile yapabilirsiniz ya da hiç likör kullanmayabilirsiniz ama inanın likör gerçekten çok şahane bir aroma katıyor kekinize.

-70 gram tozşeker
-70 ml su
-3 yemek kaşığı kiraz likörü (veya sıvı vanilya)

Suyu ve şekeri birlikte kaynatın, soğutun. Soğuduktan sonra likörü ekleyin.

Çikolatalı Ganaş:

-70 gr bitter çikolata
-1-2 yemek kaşığı kaynar su
-70 gr krema

Kremayı birkaç dakika çırpın. Çikolatayı başka bir kapta ince ince rendeleyin. Kaynar suyu çikolatanın içine dökün ve spatula yardımı ile karıştırmak suretiyle çikolatayı eritin. Kremayı da ekleyip karıştırın.

Pastanın Biraraya Getirilmesi:

Orijinal tarifte kek 3 kata ayrılıyordu ben resimdeki pastayı iki katlı hazırladım. Ama bu ölçülerle 3 kata bölmek de mümkün. En üst katı çemberin altına yerleştirin. Fırça yardımı ile kekin iç kısmını şurup ile eşit bir şekilde ıslatın. Hani fırça ile ıslatırken kek parçaları kopar fırçaya yapışır ya bunu önlemek için bir kitapta bu işlemin ince uçlu bir enjektör ile de yapılabileceği yazıyordu. Ama benim pek aklıma yatmadı çünkü o şekilde de sanki eşit miktarda ıslatamayabilirmişim gibi geliyor. Neyse diğer kek parçasının da içe gelecek olan kısmını ıslatın. Sonra arasına çikolatalı musu (birazını üstü için ayırın) yayın. Çilekleri aralıksız yerleştirin ve üst kek katını kapatın. Ayırdığınız mus ile üzerini kaplayın ve dolapta soğumaya bırakın.

Ben pastanın çevresini çikolata bandı ile dekore ettim. Üzerine de çikolata ile dekore edilmiş çilekler yerleştirdim. Çilekler daha ufak olsa belki daha kibar görünecekti ama yine de tadı kadar görüntüsünden de memnunum. Yılbaşı ve bayram sofralarına da yakışacağını inandığım için 2006 yılının son yemek etkinliği olan “Yılbaşı ve Bayram Menüsü” için de uygun olabileceğini düşündüm. Herkese şimdiden iyi bayramlar ve iyi seneler dilerim.

Devamını Oku...

19 Aralık 2006

DONMUŞ KREMA TRANSFERİ

Krema transferi yöntemini takip ettiğim yabancı pastacılık sitelerinde ve gruplarında görüyordum kaç zamandır. Sonunda cesaretimi toplayıp denedim. Son derece kolaymış. Bu yöntemle dilediğiniz bir deseni yağ bazlı bir krema ile pastanızın üzerine transfer edebilirsiniz. Elimden geldiğince adım adım anlatmaya çalışayım:1. Desenin seçilmesi: Yapılması gereken ilk şey çocuğunuzun boyama kitabından ya da internetten ya da herhangi başka bir yerden bir desen seçmek. Ben ilk denememde kolay bir desen olmasını tercih ettim ve bu küçük aslancıkta karar kıldım.
2. Ön Hazırlık: Seçtiğiniz desenin bulunduğu sayfayı çalışacağınız tezgaha yerleştirin. Daha sonra üzerine yağlı kağıt serin ve çalışırken kaymaması için dört köşesinden tezgaha bantlayın. Kremayı kullanacağınız renk sayısına göre bölün ve renklendirin. Anahatarını çizmek için koyu bir renk belirleyin (mesela siyah/kahverengi/lacivert gibi). Ben yağlı kağıttan yaptığım külahlar ile çizdim/boyadım deseni ama bunun için krema torbası ve ince bir duy kullanabilirsiniz (mesela #1)
3. Transfer: İlk önce desenin/resmin anahatlarını belirgin bir renk ile geçin. Sonra seçtiğiniz renkler ile boyamaya başlayın. Ben boyama işlemini de yine yağlı kağıttan yaptığım hunilerin içine boyaları koyarak ve onları kalem gibi kullanarak yaptım. Bu şekilde daha kolay geldi bana, ayrıntılar daha kolay çalışılabiliyor. Eğer krema biraz cıvık olursa zaten kendi kayarak boşlukları dolduruyor ama fazla cıvık olması renklerin birbirine karışmasına sebep olacağından daha sıkı bir krema olmasına özen göstermeli. O zaman da noktalar halinde yapmak pek çok hava boşluğu kalmasına sebep olur ki bu iyi olmaz. Yani amaç her yeri doldurmak, hava kabarcıklarını da yok etmek. Gerçi resime dikkatli bakarsanız bende de bir sürü kabarcık kalmış. Bir dahakine daha dikkatli dolduracağım. Yöntem ile ilgili sorulan sorularda en çok bu kısım kafa karıştırıyor. Şöyle ki burada anlatılan aslan kolay bir resim. Ama daha komplike desenlerde katmanlar halinde çalışmak çok önemli. Katmanlar halinde çalışmak derken; ilk önce detayları yapıyoruz, sonra yüzeye geçiyoruz. Çünku tersten çalışıldığı için eğer ilk önce yüzey yapılırsa detaylar onun üstünde olacak ve tersten gözükmeyecek. Mesela bir denizkızı yapacaksınız. Resimde denizkızının yüzüne, mesela bir gözünün üstüne saçından bir perçem düşmüş. O zaman takip edilecek adımlar şu şekilde olacak: Önce anahatları/ çevresi geçilecek. Sonra resmi boyutlu düşünecek olursak en önce kalan perçem olacaktır, perçem çizilecek. Onun bir altında gözü var, gözü ve ağzı burnu vs.. bu aşamada yapılacak. Bir altta yüzü olacağı için de en son yüzü boyanacak. Tüm bunları birer katman olarak düşünecek olursak her katman bir öncekinin üstüne gelecek boyama işleminde. Dolayısı ile tersini pastanın üstüne koyduğumuzda göreceğiz ki ilk boyadığımız en üstte kalmış. Umarım iyi anlatabilmişimdir.

4. Son astar: Son olarak da pastanızı kaplayacağınız renkte krema ile (ki aslan örneğinde ben pastanın kremasını beyaz bırakmak istedim) tüm desenin üzerini kaplayın. En son astar olarak geçtiğimiz bu kısım, hem kremanın daha kalın olmasını ve dolayısıyla kırılma ihtimalinin azalmasını sağlıyor hem de pasta ile bütünleştirirken keskin hatların ortadan kalmasını ve pastanın üzerinde daha özdeş görünmesini sağlıyor.
5.Kremanın donması ve desenin pastaya eklenmesi:
Tüm boyama işlemi bittikten sonra yağlı kağıdı masadan ayırın ve düz bir tabak veya tepsi üzerinde buzdolabına kaldırın. En az 3-4 saat donmasını bekleyin. Ben bir gece dolapta beklettim çok güzel sertlemişti. Kremanın yeterince sertleştiğinden emin olduğunuzda yağlı kağıdı desenden ayırın ve fazla beklemeden (çünkü hemen eriyerek yumuşayabilir ve elinizde kırılabilir, dağılabilir) pastanıza yerleştirin. Desenin en dışına kapladığınız krema ile pastanızı kaplayacağınız krema aynı renkte olduğu için desenin pasta ile özdeşleşmesi daha güzel sonuç veriyor.

6. Yağlı Krema Tarifi için Gerekenler:

-100 gr margarin (Su miktarı düşük bir margarin kullanmak çok önemli. Ben Hüner marka kullandım yurtdışında yaşayanlar Crisco kullanırlarsa daha iyi sonuç alabilirler)-150 gr tereyağ-450 gr pudra şekeri (3-4 defa elenecek)-dilediğiniz bir aroma (vanilya, acıbadem, limon vs)Oda ısısındaki tereyağ ve margarini iyice çırpın. Aromayı ekleyin. Azar azar pudra şekerini katın. Mikserin en yüksek devirinde 8-10 dakika boyunca çırpın. Yoğun kıvamlı bir krema elde etmeniz gerekiyor. Ne çok akıcı olacak ne de ince bir uçla sıkamayacak kadar katı. Bu kıvamı tutturacak şekilde şeker miktarını ayarlamakta fayda var. Bu miktar, küçük bir pastayı kaplamak ve buradaki aslan deseni gibi küçük bir deseni yapmak için yeterli. Ama bunca yağ içeren bir krema ile ben pasta kaplamayı tercih etmem. O nedenle sadece transfer edilecek deseni yapmak için kullandım neredeyse yarıya yakını arttı. Kremanın tadına baktım hiç haz etmedim. Belki başka kremalarla deneyen ve iyi sonuç alan olur. Onlar bizimle paylaşırsa çok sevinirim. Ben de başka kremalarla denemeler yapacağım. İyi sonuç alacak olursam yazarım yine Hanimiş'e. Ama başka kremalarla da denesek yine de tereyağ/margarin kullanmamız gerekecek. Zira soğukta sertleşmesi için bunlar şart gibi görünüyor. Bu da işte donmuş krema transferi yapmanın kötü tarafı. Pek çok insanın şeker hamuru pastaları yerken yaptığı gibi desenin olduğu yağlı kısmı ayıracağını sanıyorum. Ben öyle yaptım.
7. Pasta servis edilirken
: Krema her ne kadar donan/sertleşen bir krema çeşidi olsa da oda ısısını gördü mü hemen erimeye başlıyor. Bu nedenle dolaptan çıkarır çıkarmaz pastaya yerleştirilmesi ve son şeklinin verilmesi önemli. Pastayı servis etmeye yakın bir zamanda dolaptan çıkarmakta fayda var. Gerçi erise de üstüne değmediğiniz, bıçak vs değdirmediğiniz müddetçe renkler karışmıyor. Yani erise bile akma olmuyor, normal krema nasıl tepki veriyorsa o şekilde kalıyor pastanın üstünde.
8. Dikkat edilmesi gereken hususlar:
-Benim çalıştığım bu aslan deseni kolay bir desendi ama daha karışık desenler için dikkat edilmesi gereken çok önemli birkaç husustan bahsetmekte yarar var. Deseni çizdiğiniz yağlı kağıdın arkasında kalan kısım pastanın önüne geleceği için çizdiğiniz/boyadığınız kısım ile pastanın üzerinde yer alacak desenin simetrik olduğunu unutmamakta fayda var. Hele ki kullanacağınız resimde yazı varsa bu iki kere önem taşıyor. Bu durumda bilgisayar yardımı ile desenin ters simetriğini basmak ve onun üzerinde çalışmak daha iyi olacaktır.
-3. maddenin bir nevi tekrarı olacak ama tekrar etmekte fayda var: Donmuş Krema Transferi yöntemi katman katman çalışılan bir yöntemdir. Buradaki aslan deseni bunu fazla belli etmese de resimi 3 boyutlu düşünmeli ve en önde görünen kısmı ilk başta boyamalısınız. Mesela burun, kaş, göz, yüze düşen perçem, önde kalan yazı... Çünkü aslan misalinden yola çıkacak olursak çevresini geçtikten sonra ilk önce burnunu ve gözünü yaptım. Daha sonra yüzünü oluşturaak sarı boyayı onların üzerine geçtik. Böylece yağlı kağıdın tersinden bakıldığında görünmesi gibi göründü. Ama önce yüzünü boyasam onun üzerine burnunu çizsem o zaman kağıdı kaldırıp arkasından bakıldığında burnun görülmediği sadece yüzün dümdüz sarı olduğu anlaşılacaktır. -Katman katman çalışırken koyu bir renk ve açık bir renk karşılaştığı zaman, yani birbirine değdiği zaman (ki pek çok desende buna rastlamak çok mümkün) iki renk birbirine karışabiliyor ve koyu renk açık rengi bozabiliyor. O nedenle katman katman çalışırken böyle zıt renklerin karşılaşması olacağını önceden düşünüp belki birkaç seferde dondura dondura çalışmakta fayda olabilir. Farkındayım biraz karışık oldu yazısı ama anlaşıldıktan sonra uygulaması çok kolay. Denemek isteyen olursa her soruya açığım. Bu yöntemle tüm çizgi film karakterlerini hatta doğumgünü sahibinin karikatürünü veya bir şirket logosunu, bir hayvan figürünü .. aklınıza gelen her türlü deseni pastanıza yerleştirebilirsiniz. Daha açıklayıcı olması açısından ilk fırsatta daha komplike bir desen çalışması yapıp yine Hanimiş'te yer vermeye çalışacağım.
Önemli Not: Aynı yöntemi kullanarak çikolata transferi de yapabilirsiniz. Tüm mantık aynı, sadece yağlı krema yerine eritilmiş çikolata kullanacaksınız.

Devamını Oku...

15 Aralık 2006

BALKABAKLI MİNARE


Aralık ayı yemek etkinliğinin konusu kabakgiller, ev sahibesi de Marifet Teyze. Hanimiş genelde tatlı içerikli bir blog olduğu için çeşit çeşit kabak içinden balkabağını kullanabileceğim bir tarif denemek istedim. Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce de neymiş bu kabağın marifetleri diye biraz araştırma yaptım. Havuç, domates ve yumurta sarısının gibi gıdalarda bulunan, bu gıdalara rengini veren maddeye beta karoten deniliyormuş. Bu madde vücut tarafından A vitaminine dönüştürülüyormuş. Balkabağına da rengini veren bu madde hem hücrelerde meydana gelen hasarı önleyebildiği için kanserden koruyormuş hem de aynı zamanda gözlerde katarakt oluşumunu önlüyormuş. Yani hemen hemen her sebze gibi balkabağı da gayet faideli bir sebze.

Daha önce
böreğini ve tartını yazmıştım. Bu sefer de ne zamandır kullandığım ama Hanimiş’te henüz yer vermediğim koni şeklindeki kalıplarımı kullanarak bir tarif denemek istedim. Balkabaklı minare, içinde balkabaklı pastaci kremasi bulunan, milföy ile yapılan kolay bir tatlı. Buyurun tarifi:

Gerekli Malzemeler:
-Milfoy Hamuru
-Balkabaklı Pastacı Kreması (tarifi asagida)
-Ceviz

Oda ısısında yumuşayan milföy hamurundan parmak kalınlığında şeritler kesin. Ben bu şeritleri koni şeklinde kalıplara sardım ama bir miktar alüminyum folyoyu katlayarak da aynı kalıp oluşturulabilir. Aralarında boşluk kalmayacak şekilde sarmaya özen gösterin. Şeritlerin birleşim yerlerini hafifçe ıslatmak ve elinizle hafif bastırmak pişerken milföyün açılmasını engelleyecektir. Konileri fırın tepsisine dizmeden önce tepsiye değmeyecek olan üst kısımlarını tozşekere bulayın. (Bir dahaki sefere sadece şekere değil şeker+tarçın karışımına bulamayı düşünüyorum.) 230 derece fırında minarelerin üzeri hafif kızarana kadar 10-15 dakika pişirin. Soğuyan minareleri kalıptan dikkatlice çıkarın ve resimdeki gibi uzun bardakların içine yerleştirin. Böylece krema ile doldurma işlemi daha kolay olacaktır. Hazırladığınız kremayı sıkma torbası ile minarelerin içine doldurun. Üzerlerine birer ceviz kondurup kremanın sertleşmesini bekleyin ve servis edin. Afiyet şeker olsun.

Not: Bu minare yapımını estetik ve çok pratik bulduğum için pek çok kere kullandım. Mesela şekere bulamadan ve üzerine yumurta sarısı sürerek pişirdiğim minarelerin içine kaşar peyniri ve biber koyup kahvaltıda sunmuştum. Fikir vermesi açısından resmine buradan ulaşabilirsiniz.Tatlı veya tuzlu envai çeşit iç ile hazırlanabilir.

Balkabaklı Pastacı Kreması:
-250 gr süt
-1 tatlı kaşığı vanilya
-60-70 gr kadar tozşeker
-1 adet yumurta + 2 yumurtanın sarısı daha
(toplam 3 yumurta olacak ama 2 tanesinin beyazlari kullanilmiyor)
-30 gr mısır nişastası
-damak tadınıza göre dilediğiniz kadar kabak püresi


Şekerin yarısını sütün içine koyun ve şeker eriyene kadar ocakta karıştırarak ısıtın. Başka bir kaba da yumurtaları, şekerin kalan yarısını, nişastayı koyun ve sürekli çırpın. Kaynayan suyun altını hemen kısın ve sütten çorba kepçesi ile 1-2 kepçe sütü yumurtalı karışıma koyun. Bu yumurtalı karışımı hemen süte dökün ve 2-3 dakika sürekli çırpın. Vanilyayı da ekleyip ocaktan alın. Yine karıştırarark soğutun ki kabuk bağlamasın. Püre haline getirdiğiniz az şekerli kabak tatlınızı da bu karışıma ekleyin.
Not: Krema tarifi,
Ruki’nin klasik pastaci kremasi tarifinden uyarlanmistir.

Devamını Oku...

27 Kasım 2006

LİMON KREMALI MERENGLİ TARTÖLET

Bu aralar en severek yaptığım şey tartlar. Deneme yanılma yoluyla elde ettiğim tart hamurundan çok memnunum hemen hemen tüm tart denemelerimde aynı tabanı kullanıyorum. Tart hamurunu pişirip soğuttuktan sonra dibine fırça yardımı ile çok az yumurta akı sürüyorum. Böylelikle kullandığım krema veya meyvelerin saldığı su pişmiş tabanı ıslatmıyor ve tabanın gevrekliğini koruyor. Limon Kremalı Merengli Tart yabancı kaynaklarda rastladığım, daha önce yemediğim benim için değişik bir tatlıydı. Birkaç değişik tarifin birleşimi ile yaptım. Limonlu tatlıları sevenler için hem kolay hem de şık bir seçenek olabilir. Zencefilli tart tabanı üzerinde limonlu bir krema, onun da üzerinde pürmüz ile alazlanmış İtalyan merengi var.

Zencefilli Tart Tabanı

Not: Zinnur’un temel tart tabanı tarifine şeker ve zencefil ekledim. Bu miktarlarla resimde görülen büyüklükteki tartöletlerden 12 adet çıktı.

-2 bardak un
-2 yemek kaşığı toz şeker
-125 gr tereyağı
-4 yemek kaşığı soğuk su
-1 tutam tuz
-1 tatlı kaşığı zencefil

Zencefil, tuz ve unu karıştırıp mutfak robotunda şeker ve küp küp kesilmiş soğuk tereyağı ile birlikte bir süre çektim. Daha sonra yavaş yavaş soğuk suyu ekleyerek hamuru yoğurarak topladım. Buzdolabında yarım saat kadar dinlendirdikten sonra yağlanmış kalıplara yerleştirip, üzerlerine kabarmamaları için folyo serdim, onun da üzerine ağırlık olsun diye fasulye/nohut vs koyup önceden ısıtılmış 175 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirdim. Fırından çıkarıp soğumalarını bekledim ve çok az yumurta akını fırça yardımı ile diplerine sürüp hava almayan bir kapta tabanları sakladım. Tart tabanlarını bir gün önceden hazırlamıştım. Bir gün beklemelerine rağmen çıtırlıklarından hiçbir şey kaybetmemişlerdi.

Limonlu Krema (lemon curd)

Not: Curd kelimesinin Türkçe karşılığının ne olduğunu bilmiyorum. Sözlükte çökelek, kesmik, ekşimik gibi anlamları yazıyor. Yapım sırasında eğer yanlışlıkla kaynataracak olursanız krema kesiliyor belki oradan yola çıkarak böyle deniyordur ama tam emin değilim. Bu tarifi Cake Bible kitabından aldım. Ama Ruki’nin sitesindeki tariflerde aynı yumurta miktarı için daha çok limon suyu kullanılıyor. Buradan yola çıkarak limonu biraz arttırdım. Sonuçtan memnun kaldım o yüzden size kullandığım miktarları yazıyorum.

-4 adet orta boy yumurtanın sarısı (akları mereng için kullanılacak)
-140 gr tozşeker
-10 yemek kaşığı limon suyu
-4 yemek kaşığı tereyağ (oda ısısında yumuşamış)
-1 adet limonun kabuğunun rendesi
-bir tutam tuz

Orta ateşteki bir tencere içinde yumurta sarılarını ve şekeri iyice karıştırın. Limon kabuğu rendesi dışındaki malzemeleri de ekleyin, sürekli karıştırarak pişirin. Asla kaynamasına izin vermeyin. Kıvamlandığında, krema kaşığın arkasına yapışacak kıvama geldiğinde kapatın. Rendelenmiş limon kabuklarını da ekleyip yine sürekli karıştırarak soğutun. Merengi hazırlarken kremayı soğuması için buzdolabına kaldırın. Ama üzerini kapatırken strech filmi kremaya değdirerek kapatın ki arada kalan hava krema üzerinde sert tabaka oluşmasına sebep olmasın.

İtalyan Merengi:

Not: Mereng, anladığım kadarıyla yumurta akı ve şekerin birleşiminden oluşan karışıma verilen isim.. Çok düşük ısılarda kurutularak yapılan, daha çok beze veya öpücük adıyla bildiğimiz kurabiyeler veya pavlova pastasının zeminini oluşturan beyaz köpük kısma da mereng denmekte. Pastacılıkta sıklıkla kullanılan mereng, bembeyaz krema şeklinde de kullanılır. Fransız merengi, İsviçre merengi ve İtalyan merengi temelde aynı mantıkla yapılan benzer tekniklerdir. Ben bu tarifte BizimPastane’den öğrendiğim bir tarifi kullandım. Ayrıca biraz tartar tozu da ekledim ama ne denli katkısı oldu tam emin değilim, siz koymayabilirsiniz.

-4 adet orta boy yumurtanın akı (limonlu kremada sarılarını kullanmıştık)
-150 gr tozşeker
-1 çay kaşığı tartar tozu (şart değil)

Yumurta aklarını ve şekeri bir kaseye koyun. Benmari kurarak, yani kaseyi içinde su kaynayan baska bir tencerenin uzerine oturtarak çırpma teli ile devamlı çırpın. Şeker erir erimez ocaktan alın. Uzun uzun mikserle çırparak kabaran köpük köpük bir krema elde edin.

Tartöletlerin birleştirilmesi:

Tart tabanlarınıza limonlu kremayı eşit bir şekilde paylaştırın. Merengi de eşit şekilde onların üzerine kaşıkla gelişigüzel koyun. Kaşığın arkası yardımıyla tepecikler oluşturun. Daha sonra varsa pürmüz ile alazlayın. Yoksa bu şekilde de servis edebilirsiniz. Ben pürmüz yerine burada da anlattığım gibi şöyle bir çakmak kullanıyorum.

Biraz uzun anlattım ama yazı gözünüzü korkutmasın. Aslında normal bir tart yapımından çok farklı bir işlem gerektirmiyor. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

21 Kasım 2006

ZENCEFİLLİ KURABİYE

“Zencefil, M.Ö. VI. Yüzyıldan beri Çinliler tarafından hem yemekleri tatlandırmak için baharat olarak hem de ilaç niyetine kullanılan çok eski bir bitkidir. Tıbbi gücü oldukça fazla olan bitki Doğu’da banyo suyuna karıştırılarak ya da ağız yoluyla alınarak ilaç gibi de kullanılır. Zencefil baharat ya da bitki olarak sınıflandırılmakla birlikte yemeklerde tat verici bir eleman olarak daha çok kabul görür. Ayrıca İngilitere’de şarabı da imal edilmektedir ve depresyon, aşırı yorgunluk ve soğuk algınlığında içilen şifalı bir içkidir.” (Kaynak: Lezzetli Baharatlar Kitabı)

Bu aralar yaptığım kek ve kurabiyelerde hatta tart tabanlarında sıkça kullanır oldum zencefili. Tarçın gibi, mahlep gibi pişerken evi mis gibi kokusu sarıyor. Land O’Lakes sitesinden kıtır kıtır kahveye, çaya banarak yenilebilecek şahane bir kurabiye tarifi buldum. Bu zaten sanırım klasik bir zencefilli kurabiye tarifi. Sibel de daha önce çok benzer bir tarifi paylaşmıştı. Ben yazılan ölçülerin yarısını kullandım, resimdeki gibi kurabiyelerden 25-30 tane çıktı.

Gerekli Malzemeler:

-140 gr tozşeker (ben esmer şeker kullandım)
-110 gr tereyağı (oda ısısında)
-1 adet yumurta
-2 tatlı kaşığı pekmez
-270 gr un (kulak memesi kıvamına yakın bir hamur olacak kadar)
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-1 çay kaşığı tarçın
-2 çay kaşığı zencefil
-bir tutam tuz
-çok az vanilya ve toz karanfil (ben kullanmadım)
-üzerine serpmek için pudra şekeri

Bir kabın içinde şeker ve tereyağını krem kıvamı alana kadar karıştırın. Yumurta ve pekmezi de ekleyip iyice karışana kadar çırpmaya devam edin. Pudra şekeri dışındakileri de ekleyin. Hamuru toplayıp birkaç saat buzdolabında bekletin. Dilediğiniz şekli verip yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine kurabiyeleri dizin. Önceden ısıtılmış 190 derece fırında 5-7 dakika kadar pişirin. Ben merdane ile açıp kalıpla kesmek yerine kurabiye tabancası ile çiçek şekilleri sıktım. Pişen kurabiyeleriniz soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpin ve kahvenizin yanında afiyetle yiyin.


Devamını Oku...

13 Kasım 2006

PATELMA

Bir ay ne kadar da çabuk geçiveriyor. Her ay yeni bir konu seçilerek yapılan yemek etkinliklerinin 16. sı olan bu ayki etkinliğin konusu patates, ev sahibesi de Evren. Patates şahane bir sebze. Pek çok değişik şekilde pişirilebiliyor, içine girdiği herşeyi güzelleştiriyor, her yemeğin yanına yakışıyor. Daha önce Hanimiş'te kumpirimsi bir tarif yazmıştım. Ama bu sefer etkinlik için tatlı birşeyler denemek istedim. Neyse ki çok aramama gerek kalmadı, annemin minik tarif defterinde tam amacıma uygun bir "teyze" tarifine rastladım. Tarifin adı "Serpil'in soslu patates tatlısı" olarak geçiyordu lakin yarısı elma yarısı patates içeren bu tatlıya, bu iki kelimeyi harmanlayarak "patelma" ismini koydum. Şahsen içinde patates olduğunu bildiğim için yerken biraz önyargılı yaklaştığımı kabul etmeliyim. Ama içeriğini bilmeden yiyen 5 kişiden 4'ü beğenisini ifade ederken 1'i çekimser kaldı. Tatlısını ilk önce bitirenin de bu çekimser kimse olduğunu belirtmek isterim. Bu tarifin en güzel yanı alt katmanının keke çok benzemesi. Patatesin verdiği doku ile irmik birleşince aynı kek gibi oldu. Tabii içinde un bulunmadığı için unsuz kek tarifi arayanlar için bir alternatif teşkil edebilir. Merak edenler için buyurun tarifi:

Tabanı için:
-3 adet yumurta
-1 su bardağı tozşeker (biraz daha arttırılabilir)
-75 gr. margarin
-1 çay bardağı irmik
-6 orta boy haşlanmış patates
-1 paket kabartma tozu
-1 su bardağı fındık

Üstü için:
-4 adet elma
-4 yemek kaşığı tozşeker
-tarçın
-1 paket kremşanti (ben kullanmadım)
-kremşantiyi hazırlamak için 1 bardak süt

Yumurtalar ve şeker iyice çırpılır. Yumuşak margarin ve irmik katılır. Patatesler ezilerek püre haline getirilir, karışıma eklenir. Son olarak kabartma tozu ve iri çekilmiş fındık da eklenir, karıştırılır. Yağlanmış orta boy bir borcama harç dökülür. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. Patatesli taban pişerken elmalar soyulur, rendelenir ve şeker ile pişirilir. Tarçını eklenir ve soğumaya alınır.

Orijinal tarifte tatlının birleştirilmesi şu şekildeydi: Patatesli tabanın üzerine elmalı harç serilir. Soğuk süt ile hazırlanmış kremşanti de onun üzerine serilir ve servis edene kadar buzdolabında bekletilir. Ama ben kremşanti kullanmak istemediğimden bu kısmı es geçtim. Önceden yapılmış vanilyalı puding vardı evde. İki kase puding ile elmalı harcı çırptım ve bu karışımı patatesli tabanın üzerine serdim. Bu acayip karışımı sevdim ben. Uydurma oldu ama tadı güzeldi.

not: Aynı tarifin tuzlu versiyonu da yazıyordu. Ben denemedim ama farklı kaynaklarda patatesli keki ismi ile rastladığım tariflere benzeyen bir tarif. Alternatif olarak onu da yazmak isterim. 7 adet haşlanmış, ezilip püre haline getirilmiş patates + 2 su bardağı un + 1 su bardağı sıvıyağ + 2 adet yumurta + 1 adet rendelenmiş soğan + dereotu + karabiber + tuz bir kapta karıştırılır. Yağlanmış tepsiye konulur ve 180 derecede pişirilir. Fırından çıkarmaya yakın üzerine rendelenmiş kaşar peyniri konulur.

Devamını Oku...

09 Kasım 2006

ZEBRA KEK (Badem Likörlü)

Ne zamandır badem likörü ile bir kek denemek istiyordum. Mine’nin ve Figen’in hareli kekleri de hep aklımın bir ucunda yapılmayı bekliyordu. Böylelikle zebra (nam-ı diğer hareli) keki badem likörü ile yaparak ikisini bir seferde denenecekler listemden çıkarıp bundan sonra sık sık yapılacaklar listeme aktarmış oldum. Badem likörü kararında kullanıldığında bence keke hoş bir aroma veriyor. Keki likör ile tatlandırma işini sevdim ben. Bir sonraki kek denememde hindistan cevizi likörü ile yapacağım, ondan da ümitliyim.

İkinci zebra kek denememde de badem likörü yerine vanilya koydum ve yarısını kakaolu yapmak yerine kek karışımını 4’e bölerek farklı renkte gıda boyaları ile renklendirdim. Böylelikle dilimlendiğinde içi rengarenk neşeli bir kek olmuş oldu. Küçük çocuklar için çok cazibeli olduğunu söylemeliyim.

Tarif Figen’in tarifinin hemen hemen aynısı sadece malzemeleri kalıbıma göre azalttım ve vanilya yerine badem likörü koydum.

Gerekli Malzemeler:
-3 kahve fincanı tozşeker
-2 yumurta
-1 kahve fincanı sıvıyağ
-2 kahve fincanı soda
-4 kahve fincanı un
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-2 yemek kaşığı badem likörü (amaretto)

Şeker ve yumurta iyice çırpılır. Diğer malzemeler eklenir ve karışım eşit biçimde ikiye ayrılır.Yarısına kakao konulup çırpılır. 24 cm.lik yağlı kağıt serilmiş kelepçeli kek kalıbına önce kakaolu kek hamurundan 1 kepçe cok yavaş, tepsinin tam ortasına gelecek şekilde dökülür. Daha sonra sade hamurdan 1 kepçe dökülür. Kek hamuru bitinceye kadar işleme devam edilir. İlk başta konan hamurlar dışa doğru yayılarak kekin dışındaki desenleri oluşturuyor, yapımı çok eğlenceli. Önceden ısıtılmış 175 dereceli fırında yaklaşık 40-45 dakika pişirilir. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

30 Ekim 2006

GİTAR PASTA


Dostum Berker’in taaa Temmuz ayındaki doğumgünü için hazırladığım bir pasta. Kendisi sıkı bir Hanimiş okuyucusudur. Hanimiş’e gerek teknik gerekse manevi (yağ çekme) boyutta önemli katkıları olmuştur. Bu nedenle ben de elimden geldiğince özendim ve (son zamanlarda ihmal ediyor olsa da) çocukluğumuzdan beri bize gitar çalmasından yola çıkarak müzik konseptli bir pasta hazırladım. Sıkı bir çikolatasever olmasına rağmen son aylarda çikolataya karşı verdiği mücadeleyi gözönüne alarak daha hafif bir pasta yaptım. Şu hamurlu toplarla zenginleştirilmiş vanilyalı pastacı kreması ve kakaolu bir pandispanyadan oluşan pastanın üzerini dekor hamurundan hazırladığım gitar ile süsledim. Etrafına da yine dekor hamuru ile hazırladığım notaları yerleştirdim. Görüyorsunuz Hanimiş pastaları sahibine en uygun kombinasyonları biraraya getirmekte son derece özenli davranmaktadır :)

Şu hamuru denilince aklıma ilk gelen profiterol oluyor. Ama pastalar için çok çeşitli kullanımlarına da rastladığım olmuştu. Daha önce profiterollü pastada ve henüz Hanimiş’te yer almayan kestaneli bir pastada şu hamurunu kullanmış ve çok memnun kalmıştım. Bu pastada da profiterolün içinde kullanılan topları kullandım ve içlerini vanilyalı pastacı kreması ile doldurdum. Pastanın daha yüksek olmasına sebep oldu ki ben şahsen yüksek pastaları seviyorum. Ayrıca bol kremalı bir pasta olmasına rağmen insana sadece krema yiyiyormuş hissi vermesine mani oldu ki bu da beni memnun etti.

Tarife geçmeden önce Gelincikler Burcu’nun önderliğinde Zinnur, pastacı Burcu, Pınar ve Zuhal’in katılımlarıyla zenginleşen bir mail grubundan sizleri de haberdar etmek isterim. “Çikolatalı Pasta” isimli bu grupta başta pastalar olmak üzere mutfakta yapmaktan keyif aldığımız reçeteler hakkında yazışacak, tecrübe ve birikimlerimizi paylaşacağız. Aynı amaçla bizlere katılmak isteyen olursa kapımız tüm pastaseverlere açıktır, duyurulur.

Kakaolu Pandispanya:
(bu miktarlar mini fırın tepsisi için ideal oldu)

-8 adet yumurta
-225 gr tozşeker
-150 gr un (iki kere elenmiş)
-1/2 bardak koyu hazırlanmış kahve
-60 gram kakao

Şeker ve yumurtaları uzun uzun çırpın. Daha sonra kahveyi ekleyin. İki kere elenmiş unu ve kakoyu da karışıma yedirin ve önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirin. Piştiğinden emin olmak için kürdan testi yapabilirsiniz. Fırından çıkarıp ters çevirin 5-0 dakika sonra tel ızgara üzerinde soğumaya alın.

Vanilyalı Pastacı Kreması:

-250 gr süt
-1/2 bardak un+nişasta karışımı
-1/2 bardak tozşeker
-3 adet yumurta (sadece sarıları kullanılacak)
-1 paket vanilya

Tüm malzeme bir tencereye alınır ve sürekli karıştırılarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Kabuk bağlamaması için karıştırılarak soğutulur.

Pastanın hazırlanması:

İki eşit parçaya bölünmüş pandispanyanın iç kısımları sıvak şekerli kahve ile ıslatılır. Şu hamurundan hazırlanan topların içi krema ile doldurulur. Toplar ilk pandispanya katının üzerine dizilir. Aralardaki boşluklara da krema konulur. İkinci kat kapatılır. Etrafı kalan krema ile veya kremşanti ile kaplanır. Üzerine kakao elenir ve dekor hamuru ile hazırlanan süsler ile tamamlanır. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

16 Ekim 2006

ARMUT TATLISI & BALKABAKLI TART

Ramazan ne zaman geldi de geçiyor hiç anlamadım. Bayramlar yıllardır kış aylarına denk geldiği için ve tabii geleneğimizde de şerbetli tatlıların yeri gözardı edilemeyeceğinden bayram denilince benim de aklıma hep baklava, kadayıf, şekerpare, revani gibi geleneksel tatlılar gelir. Ama ben bir ay boyunca bunların hiçbirini yapmadım. Bir kısmına cesaret edemedim, bir kısmını da canım istemedi. Sanırım bunun sorumlusu her ne kadar yüzünü iyice kışa çevirmiş olsa da pek ayrılmak istemediğim bahar.. Bu haleti ruhiye içinde de bayram tatlıları konulu etkinliğe hafif meyveli bir tatlı ile katılmak istedim. Pek çok kimsenin genelde kaymaklı ayva tatlısı olarak tanıdığı tatlıyı evde bolca olan ve çürümeye yüz tutmuş armutları değerlendirmek amacıyla çeşitlendirdim. Özellikle karanfilin verdiği aroma ile beklediğimden çok daha iyi bir sonuç ortaya çıktı hatta kendini beğenmişlik addetmezseniz şahane oldu diyebilirim.

Geçen kıştan beri aklımdaydı balkabaklı tart denemek. Kabak tatlısını çok severim. Kabaklar pazarlara, marketlere çıkınca bizim evde muhakkak bir kere böreği birkaç kere de tatlısı yapılır. Son kabak tatlısından biraz ayırdım ve sonunda denedim bu tartı. Yemek etkinliği konusu Türk ve Dünya mutfağından bayram tatlıları olunca Amerika'da şükran günü ve yılbaşlarında yapılan popüler bir bayram tatlısı olan bu tarifi paylaşmak için de uygun olabilir diye düşündüm. Bu aralar yapmayı en sevdiğim iki şeyden biri meyveli tatlılar biri de tartlar.. Bu tatlı her iki kategoriye de uydu. Sonuç başarılı oldu olmasına ama ben yine de kendi adıma bol cevizli kabak tatlısını tercih ederim. Denemek isteyen olursa buyurun tarifi:
BALKABAKLI TART
Gerekli malzemeler:
Bu malzemeler ile resimdeki tart büyüklüğünde 6 adet çıktı.
-1 bardak un
-1 yemek kaşığı toz şeker
-70 gr tereyağı
-3 yemek kaşığı su
-1,5 bardak püre haline getirilmiş kabak tatlısı
-1 çay kaşığı zencefil
-1 çay kaşığı tarçın
-1 adet yumurta
-3/4 bardak krema
-süslemek için ceviz
Önce tart tabanını hazırlıyoruz. Bu hamuru Bizim Pastane'de Zinnur'un övgüyle bahsettiği tart hamuruna şeker ekleyerek hazırladım. Mutfak robotuna unu, şekeri, ve küp küp kesilmiş soğuk tereyağını koyup karıştırdım. Daha sonra yavaş yavaş su ekleyerek hamuru yoğurup buzdolabına kaldırdım. Bu sırada çırpılmış yumurtaya püre haline getirilmiş kabak tatlısını, kremayı ve baharatları karıştırıp homojen bir hale getirdim. Tart hamurunu kalıplara yaydım üzerine kabaklı içi koyup 175 derece fırında 30-40 dakika kadar pişirdim. Batırdığınız kürdan temiz çıkıyorsa tartınız hazır demektir. Etrafı mis gibi tarçın ve zencefil kokuları sarıyor pişerken. Afiyet şeker olsun, herkese iyi bayramlar.


ARMUT TATLISI
Gerekli Malzemeler:
-dilediğiniz sayıda armut
-armut sayısı x 2 yemek kaşığı tozşeker
-karanfil
-kürdan ucu kadar kırmızı gıda boyası (isteğe bağlı)
-kremşanti ya da kaymak
-ceviz

Yapımı son derece basit. Armutları yıkayıp soyup, saplı kısmından kafa tarafını biraz kesip, kabak oyacağı ile ortasını çıkarıyoruz. Ama dibini delmemeye özen gösteriyoruz. Daha sonra tencereye armutları diziyoruz. Armutların içindeki boşluklara birer kaşık tozşekeri, etrafına ve çevresine de yine birer kaşık tozşeker döküyoruz. Daha sonra üzerini örtecek kadar su koyuyoruz ama suyu eklemeden önce ayrı bir kapta çok az gıda boyası ile renklendirmemiz gerekiyor. Gerçi ben illa kırmızı olsun istediğim için böyle yaptım hiç boya koymadan da pişirmek mümkün. Aralara karanfil serpiştirip, ocağın altını yakıyoruz. Orta ateşte armutlar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Soğumaya alıyoruz. Bu sırada kremşantiyi hazırlyoruz. Ben elimin altında kremşanti olduğu için böyle yaptım isteyen kaymak ya da dondurma da koyabilir. Armutlar soğuyunca içlerine ceviz serpiştirip üzerine krem şanti sıkıyoruz. apaklarını kapatıp servise hazır hale getirmiş oluyoruz. Son derece basit, pratik ve leziz bir tatlı, afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

30 Eylül 2006

FINDIKLI SÜTLÜ İRMİK TATLISI

Daha önce fındık etkinliği için hazırlamıştım bu tatlıyı. İftara uygun hafif bir tatlı seçeneği olabileceği için buraya da koymak istedim tarifi. Sütlü tatlılar ile hafif çekilmiş fındık ikilisini çok uyumlu bulurum. Keşkül, supangle veya muhallebi yerken üzerine fındık serpilmişse benim için kıymeti daha da artar. Buradan yola çıkarak pek çok kimsenin sade veya soslar ile tatlandırarak tükettiği sütlü irmik tatlısının içine çekilip un haline getirilmiş fındık koyarak yaptım, aynı gün içinde tükendi bitti. Fındığın kendine has şahane aroması tatlıya geçmişti ama keşke biraz da ufalanmış fındık koysaymışım içine. Ağıza fındık parçalarının gelmesi iyi olurdu. Gerçi bu eksiği ben üzerine bol fındık dökerek giderdim. Denemek isteyenler için buyurun tarifi.:

Gerekli Malzemeler:
-1 kg. süt
-5 yemek kaşığı irmik
-3 yemek kaşığı çekilmip un haline getirilmiş fındık
-12 yemek kaşığı tozşeker
-üzeri için fındık

Tüm malzeme bir tencereye alınır. Sürekli karıştırılarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Kalıplara konulur, soğuk servis edilir. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

22 Eylül 2006

TONTON KURABİYE


Son anlarına yetiştiğim Finduk projesi için hazırladığım bir kurabiye.. Aslında bundan çok daha tonton görünen kurabiyeler yaptım zaman zaman, ama nedense kurabiyelere bu ismi vermek geçti içimden. Kendileri, birkaç farklı acıbadem kurabiyesi tarifinin derlenip karıştırılıp fındık ile yapılmışı. İçi sakız gibi dışı çıtır çıtır oldu. Bu tip kurabiyeleri sevenlerin bayılacağı bir kurabiye. Hatta tadı badem ile yaptığım acıbadem kurabiyelerinden daha çok acıbademe benzedi desem yeridir. Acaba pastaneler de mi fındık kullanıyor?


Gerekli malzemeler:

-250 gram çekilip un haline getirilmiş fındık
-225 gram esmer şeker (bulamak için biraz tozşeker)
-1 yemek kaşığından biraz az kakao
-2 adet orta boy yumurta
-1 yemek kaşığı acıbadem esansı (isteğe bağlı)

Öncelikle fırınımızı 175 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakalım. Bir yoğurma kabının içine fındık, şeker ve kakaoyu koyalım. Yumurtaları ve badem esansını da ekleyip iyice birbirine yedirelim (cıvık bir hamur olacak). Bir kaşık yardımı ile hamurdan toplar yapıp hemen tozşekere bulayalım ve yağlı kağıt serilmiş tepsimize dizelim. 10-15 dakika pişirip fırından alalım. (Ben mini fırında yaptım 10 dakika çok iyi geldi. Daha uzun süre fırında kalırsa içindeki sakızlık kayboluyor, iyi ayarlamakta fayda var.) Tel üzerinde soğutup afiyetle yiyelim.

Her hakkı bloglararası fındık projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.

Devamını Oku...

16 Eylül 2006

Soya Kıymalı Dil Peynirli Kepek CANNELLONİ & 3 Renk Biberli ERİŞTE

Eylül ayı yemek blogları arası etkinlik konusu makarna, ev sahibesi de Elvan'dı. Bu etkinlikler konusunda kendimi çok şanslı hissediyorum. Genelde kullanmayı çok sevdiğim malzemeler veya konular seçiliyor. Makarna da son aylarda özellikle tazesini yapmaktan çok keyif aldığım bir yiyecek. Makarna makinesi aldığımdan beri en sık ve en severek yaptığım makarna çeşidi cannelloni oldu. Yemeğe gelen hemen herkes bizde muhakkak yemiştir bir çeşidini. Daha önce ıspanaklı cannelloni tarifini Hanimiş’e yazmıştım. Etkinlik dahilinde de soya kıymalı dil peynirli kepekli cannelonni tarifini paylaşmak istedim. Soya kıyması şahane bir icat! Faydaları say say bitmez. Ben tadını da çok seviyorum. Hatta normal kıymaya tercih eder hale geldim diyebilirim. Makarna ile de çok yakışıyor. Denememiş olanlar varsa şiddetle tavsiye ederim. Bir diğer tarifim de 3 renk biberli erişte. Mutfaklarda kış hazırlıklarının hummalı bir şekilde yapıldığı bir zamanda erişte tarifi paylaşmanın iyi olabileceğini düşündüm. Hem rengarenk görüntüleri hem de (mevsiminde yenen her sebze gibi) şahane tatları ile biberler erişteye çok yakıştı, afiyetle yedik.



SOYA KIYMALI DİL PEYNİRLİ KEPEK CANNELONNİ

Makarna için:
-3 su bardağı kepekli un
-3 adet yumurta
-1 çorba kaşığı bitkisel yağ
-tuz

Domates sosu için:
-1kg domates
-2 adet orta boy soğan
-3 diş sarımsak
-3 çorba kaşığı bitkisel yağ
-2 çorba kaşığı domates salçası
-1 tatlı kaşığı şeker
-maydanoz sapı

Soyalı iç:
-300 gr soya kıyması

-2 adet kuru soğan
-2diş sarımsak
-4 çorba kaşığı zeytinyağı
-50 gr tereyağ
-maydonoz, fesleğen, tuz, karabiber
-2 adet büyük domates
-1 çorba kaşığı domates salçası

Soya kıyma önceden ılık su içinde bir süre bekletirilir. Şişen soyanın suyu süzülür ve kızdırılmış tereyağ+zeytinyağının olduğu tencereye soğanla birlikte eklenir. Biraz kavurdukta sonra diğer malzemeler de eklenir ve pişirilir. Benim yaptığım makarna için bu iç fazla geldi. Soya şişince miktarı çok artıyor. O nedenle aynı miktar makarna için orantılı olarak azaltarak daha az soyalı iç hazırlamakta fayda var.

Makarnanın Yapımı:
Tezgahın üzerine unu eleyerek kümelendirin. Parmaklarınızla unun ortasında bir çukur oluşturun. Önce yumurtaları çukura kırın, sonra bitkisel yağı ve tuzu katın. Yumurta, yağ ve tuzu parmaklarınızın ucuyla iyice karıştırın. Kenardaki unlardan azar azar alarak sıkı bir hamur oluşturun Hamur yapış yapışsa biraz daha un ekleyin. Hamuru top haline getirin. Metal bir spatula yardımı ile 3 parçaya ayırın. Varsa makarna makinesi ile yoksa elinizle hamuru yoğurup açın. Bir cetvel yardımı ile açılmış hamuru kenarları 10 cm olan kareler şeklinde kesin. Kareleri unlanmış bir peçetenin üzerine yayın ve buğday veya mısır unu serperek 1-2 saat kurumaya bırakın.

Domates sosunun hazırlanması:
Yağı büyük bir tavada kızdırın. İnce ince doğranmış soğanları sık sık karıştırarak renk alana kadar 2-3 dakika kavurun. Doğranmış domates ve sarımsağı, domates salçasını, maydanozu, şekeri, tuzu ve biberi katın. Arada karıştırarak iyice koyulaşana kadar 12-15 dakika pişirin. Maydanozu içinden alıp sosu süzün. Süzerken bastırarak tüm domates posasının ezilmesini sağlayın.

Cannelloni’nin pişirilmesi:
Geniş bir tavaya su doldurup kaynatın, 1 çorba kaşığı tuz koyun. Makarnaları yapışmamaları için arada karıştırarak, her seferinde birkaç tanesini tavaya koyarak haşlayın. Pişen makarnaları delikli bir kürek yardımı ile tavadan alıp soğuk su dolu bir kaseye aktarın. Sudan çıkarıp süzülmeleri için birbirine değmeyecek şekilde peçete üzerine dizin.

Fırın kabını yağlayın. Fırını 200 derecede ısıtın. Hazırladığınız içten kaşıkla 2-3 çorba kaşığı kadar alıp makarnanın kenarına döşeyin, rulo şeklinde sarın ve kalıba sıkı sıkı dizin. Domates sosunu bütün makarnayı öretecek biçimde fırın kalıbına dökün. Üzerine permesan peyniri serpiştirin. Cannelloni’yi önceden ısıtılmış fırında kabarcıklar çıkarıp rengi koyulaşana kadar 20-25 dakika pişirin. Fırından çıkardıktan sonra yine üzerine biraz peynir serpiştirip sıcak servis yapın. Afiyet şeker olsun.

3 RENK BİBERLİ ERİŞTE

-1 su bardağı un
-1 adet orta boy yumurta
-1 tatlı kaşığı zeytinyağı
-1 çay kaşığı tuz
-ikişer adet orta boy kırmızı, yeşil, sarı biber

Bu ölçü iki kişiliktir. Kışlık hazırlamak isteyenler ölçüleri orantılı bir şekilde arttırabilir. Unu tezgahın üzerinde kümelendirin. Ortasına bir çukur oluşturun ve yumurtayı oraya kırın. Yağı ve tuzu da koyun parmak uçlarınızla iyice karıştırın. Hamur sıkışıp top halini alana kadar yoğurun. Bir kaseyi ters çevirip hamurun üzerine kapatın ve oda sıcaklığında 1 saat kadar dinlendirin. Varsa makarna makinesi ile yoksa oklava ile hamuru açın ve erişte şekilde kesip bir süre kurutun. Bu kurutma işlemi taze makarna yemek isteyenler için 5-10 dakika kadarken, kışlık hazırlamak isteyenler kestikleri erişteleri biz bez üzerinde kuruyana kadar bekletmelidir. Makarnayı pişireceğiniz tencereyi suyla doldurun. Suyu kaynayana kadar ısıtıp içine 1 çay kaşığı tuz atın. Makarnaları suya atıp yapışmamsı için arada sırada karıştırarak hafifçe yumuşayıncaya kadar, 1-2 dakika kaynatmadan haşlayın. Kevgirle süzün. Biberleri 3 çorba kaşığı bitkisel yağ ile sote edin ve makarnanızın üzerine koyup dileidğiniz baharatlar ile zenginleştirip afiyetle yiyin.



Devamını Oku...

07 Eylül 2006

PORSİYON PASTALAR

Hanimiş’in 1. yılını doldurmasından 1 ay kadar önce, benim için olduğu kadar Hanimiş için de en kıymetli birisi için en güzel pastayı yapmalıydım. Pasta yapmak zaten bence çok özel bir hediye ama bu pasta en özeli olmalıydı. Çikolatalı da olsun meyveli de, nugalı da olsun krokantlı da, bademli de olsun fıstıklı da derken hızımı alamadım ve hepsini yaptım. En kıymetli için Hanimiş’in en kıymetli tarifleri oldu bunlar. Buyurun tarifleri:

Blog tutanlar veya takip edenler bilirler Blogger yenilendi. Ben de geçen hafta Blogger betaya geçiş yaptım. Pek çok güzel özelliği olmasına rağmen (misal artık yazıları etiketleme suretiyle kategorizasyon yapılabiliyor, sayfa elemanları sürükle bırak şeklinde ayarlanabiliyor, yazdıklarını sadece yakın çevresi ile paylaşmak isteyenlere bu fırsatı sunabiliyor vs vs..), benim geçisim çok meşakatli oldu. Şöyle ki eski bloggerda kullandığım bir takım kodlarım bu yeni sürümde çalışmadı. En kötü tarafı da beta sürümüne bir kere geçildi mi tekrar geri dönüşü yok. O yüzden niyetlenen varsa önce bir deneme bloğu açmasını öneririm. Zira benim gibi bu işin tekniğini pek bilmeyenlerin başına her an herşey gelebilir. İşte bu sebeple bir süredir Hanimiş ulaşımında zaman zaman sorunlar oldu. Şimdi büyük kısmını çözmüş durumdayım. Beta sürümü ile ilgili sorun yaşayan veya birşey merak eden varsa elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım.


Çikolatalı Nugalı Fıstıklı Pasta
&
Çikolatalı Ceviz Krokantlı Pasta

Her ikisi için de aynı pandispanya tarifini kullandım. Hazırladığım pandispanyadan da porsiyonluk pasta çemberi kullanarak minik daireler kestim. Sizler istediğiniz ebatta bardak da kullanabilirsiniz. Daha sonra kek parçalarının iç kısımlarını yoğun bir şekilde hazırladığım kahve ile ıslattım. Her iki pastada da aynı iç kremayı kullandım. Çikolata ve krema ile hazırlanan bu krema hem lezzeti hem de yapım kolaylığı açısından oldukça cazip. İlk resimde önden ikinci pasta fıstıklı ve nugalı. Yani pastanın içindeki kremanın arasında antep fıstıkları var. Üzeri için de iki farklı renkteki hazır nugayı elimle yoğurmak suretiyle karıştırdım. Daha sonra merdane ile açtım ve kalpli kurabiye kalıbı yardımı ile şekilli kesip pasta üzerine dekor yaptım. Hem yerken farklı bir tat verdi hem de değişik bir pasta süslemesi oldu. Resimdeki önden 3. pasta ise ceviz krokantlı. Krokant da pastalar için kolay ve lezzetli kurtarıcılardan bir diğeri. Sık başvurduğum ve her daim iltifat alan bir pasta iç malzemesi varsa o da krokanttır.

Kakaolu Pandispanya:

- 4 büyük boy yumurta

- 3 kahve fincanı un
- 4,5 kahve fincanı toz şeker
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 kahve fincanı kakao

Bir kap içinde şeker ve yumurta uzun uzun çırpılır. Daha sonra diğer malzemeler elenerek birkaç seferde bu karışıma eklenir ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika kadar pişirilir. Fırından fırına bu süreler değişebileceği için kürdan testi uygulamakta fayda var. Bu malzemeler 26 cm.lik kelepçe kalıba tam gelmektedir. Ben bu pastanın yapımında mini fırının dörtgen tepsisini kullandım.

Çikolatalı Pasta Kreması:

- 100 gr bitter çikolata
- 200 ml krema

Çikolata benmari usülü (ya da mikrodalgada) eritilir ve önceden çırpılmış krema ile karıştırılır.

Cevizli Krokant:

-1 su bardağı kadar ceviz içi
-1/2 su bardağı toz şeker
-1/2 tatlı kaşığı margarin

Derin bir tencere içine tüm malzeme konulur. Kısık ateşte şekerin rengi koyulaşana kadar karıştırarak şekerin karamel rengi cevizlere geçene kadar bu işleme devam edilir. Daha sonra folyo serilmiş tezgaha karamelleşen ceviz dökülür. Soğuması beklenir ve daha sonra merdane ile üzerinden geçerek kırılır. Pasta ve tatlılarda gönül rahatlığı ile kullanılır.

Şeftalili Porsiyon Pasta

Bu pastanın tarifinde deneysel çalışmalarda bulundum. Sade bir pandispanya hazırlayıp yine porsiyonluk pasta çemberi kullanarak daireler elde ettim. İçlerini ılıtılmış kayısı reçelinin suyu ile ıslattım. Başka bir reçelin suyu da kullanılabilir. Kremasını hazırlarken toz halinde satılan buzlu çay karışımı kullandım. Aynı amaçla belki toz meyve suyu karışımları veya oralet de kullanılabilir. Pastanın içinde ve dışında aynı kremayı kullandım. Çevresini fıstık, üzerini de dilim şeftaliler ile süsüledim.

Sade Pandispanya:

-4 yumurta

-1,5 su bardağı toz şeker
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
-Aldığı kadar un

Yumurta ve şeker 4-5 dakika boyunca mikserle çırpılır. İyice köpürünce vanilya, kabartma tozu ve un elenerek eklenir. Un miktarını tam bilemiyorum, ben göz kararı yaptım, siz de hafif kıvamlı bir kek hamuru olacak şekilde ayarlayınız. Tüm malzeme birbirine karışıncaya kadar biraz daha karıştırılır ama fazla karıştırıp yumurtaların sönmemesine dikkat etmeli. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında, orta büyüklükte bir kek kalıbında pişirilir

Şeftali Çaylı Krema:

Verilen ölçüler büyük boy bir pastanın içine yetecek kadardır. Benim gibi porsiyonluk pastalar yapmak isteyen olursa miktarları azaltmalarını öneririm.

- 3/4 bardak tozşeker
- 6 yemek kaşığı un
- bir tutam tuz
- ¼ bardak şeftali suyu
-4 yumurtanın akları

Küçük bir kapta yumurtanın aklarını çırpın. Başka bir kapta şeker, un ve tuzu karıştırın. Bir cezve içinde süt ve şeftali suyunu karıştırın. Sonra tüm malzemeyi biraraya getirin ve orta hararetli ocak üzerinde sürekli karıştırarak 3-5 dakika kadar pişirin. Ocaktan aldıktan sonra 10 dakika kadar soğumasını bekleyip öyle kullanın.

Badem Bisküvili ve Kuruyemişli Pasta:

- 350 gr bademli bisküvi
- 4 yemek kaşığı nutella
-1 su bardağı ılık süt
-1 yemek kaşığı kakao
-fındık, fıstık,ceviz

Bir kaba nutellayı koyup, üzerine sıcak süt ekleyin ve 10 dakika kadar bekleyin. Bisküvileri robottan geçirip un haline getirin, süt ve nutella ile birlikte yoğurun. (Buzdolabında 15-20 dakika dinlendirin, böylelikle merdane kullanımı daha kolay olur.) Daha sonra merdane yardımıyla hamuru açtım ve yine porsiyonluk çember kullanarak daireler kestim. Her bir katın arasına fındık, fıstık, ceviz serpiştirdim. Üzerinin süslemesi ise en keyifli kısmıydı. Gerçi resmi çekene kadar sıcak ve nemden süsleme biraz bozuldu, tam nedenin de anlamış değilim ya neyse.. Üzerinin süslemesi için tencerede şekeri erittim. Ocağı kapattım ve hafif koyulaşmaya başlayan şekerden çatal yardımı ile uzatmak suretiyle tel tel karamel şekerlemeler yapıp pastacığın üzerine yerleştirdim. Bu süslemeyi daha büyük bir pastada da yapacağım çok eğlenceliymiş.

not: Bademli bisküvi için buradaki tarife bakabilirsiniz. Daha pratik bir yol tercih edenler petibör bisküvi ile bademi robotta un haline getirerek de kullanabilirler.

Afiyet şeker olsun. Çok acele yazdım bu yazıyı umarım birşey unutmamışımdır. Uzun süredir Hanimiş’i güncelleyemiyorum. Bu süre içinde merak eden, mailler yollayan herkese çok teşekkürler.

Devamını Oku...

23 Ağustos 2006

ÇİKOLATALI ROKOKO

Aslında “Rokoko”, Barok’tan sonra ortaya çıkan bir sanat akımı, abartılı ve süslü bir iç dekorasyon üslubuna verilen isimmiş. Nasıl olmuş, nerden gelmiş bilmem ama aynı zamanda dondurma ile zenginleştirilen, krema yerine dondurmanın kullanıldığı pastalara da bu isim veriliyor. Yani bir nevi dondurmalı pasta. Hem pasta hem dondurma, insan bu sıcakta daha ne ister!

Bu tarifi bir Dr.Oetker tarif kitapçığından buldum. İki açıdan beni cezbetti. Biri içinde dondurma olması, diğeri ise kek dilimlerin alışılageldiği gibi enlemesine sıralanması yerine boylamasına sıralanması. Dondurma ile çalışmak biraz zor oldu. Sertken sürülmüyor, yumuşayınca da şekil almıyor. O yüzden çıkan görüntü orijinal tarifteki kadar kusursuz olmadı malesef, lakin tadı başarılı. Tarifte, dondurma için toz halinde satılan hazır karışımlardan kullanılmış. Ben iki denememin birinde tarife sadık kaldım, diğerinde dondurmasını da kendim hazırladım. Kendi hazırladığım dondurma ile yapım aşaması çok uzun sürdü. O yüzden toz karışım ile yapmayı yeğlerim. Dileyenler hazır dondurma ile de yapabilir. Bana ilginç gelen bu pastayı sizlerle de paylaşmak isterim. Buyurun tarifi ve yapım aşamaları:

Gerekli malzemeler:

-Pandispanyası için rulo pastanın kekini hazırladım. Bu ölçüler mini fırın tepsisine göredir. Herhangi bir rulo pasta keki tarifi de kullanılabilir.
- 1 poşet Dr.Oetker kakaolu - çikolata parçalı dondurma
- 200 ml buzdolabında soğutulmuş süt (1 su bardağı)
- üzeri için damla çikolata veya mevsim meyveleri veya çikolatalı sos

Pandispanya tarifteki gibi hazırlanır. Kreması için dondurma karışımı soğuk süt ile 6-7 dakika çırpılır ve 2/3’si pandispanyanın üzerine yayılır. Pandispanya 5’er cm eninde şeritler şeklinde kesilir. İlk şerit çıkartılıp rulo şeklinde sarılır ve dik olarak servis tepsisinin ortasına koyulur. İkinci şerit de onun etrafına sarılır. Şeritler bitinceye kadar aynı işleme devam edilir. (Benzer bir yöntem kullanarak Zinnur da daha önce bir pasta hazırlamıştı. Orada bu yerleştirme aşamalarının daha ayrınıtlı anlatımını bulabilirsiniz) Kalan dondurma da üzerine sıvanır ve buzlukta dondurulur. Servisten 10 dakika önce buzluktan çıkarılır, üzerine damla çikolatalar serpilir, dilenirse mevsim meyveleri ile süslenir ve dilimlenerek servis edilir.

Hazır karışım yerine dondurmanızı kendiniz hazırlamak isterseniz, aşağıda Lezzet dergisinin Temmuz 2006 sayısındaki bir çikolatalı dondurma tarifinin biraz değiştirilmişi mevcut. Ben bir kere denedim, çok güzel oldu. Rokoko için aşağıdaki tarifin yarısı yeterli oldu. Ama sadece Rokoko hazırlamak için değil, dondurma olarak tüketmek için de güzel bir tarif. Rokokoda kullanılacaksa önce dondurma hazırlanıp dondurulmalı daha sonra yarısı pasta hazırlamaya girişmeden 10-15 dakika önce buzluktan buzdolabına alınmalı. Yoksa çalışmak çok oluyor.

ÇİKOLATALI DONDURMA

Gerekli Malzemeler:
-4 yumurtanın sarısı
-75 gr toz şeker
-1 çay kaşığı mısır unu
-300 ml süt
-200 gr bitter çikolata, ufak parçalara ayrılmış
-30 gr tereyağı
-1 yemek kaşığı acıbadem esansı (şart değil)
-300 ml krema

Yumurta sarıları, şeker ve mısır unu bir kabın içinde karıştırılır. Süt, derin bir tencerede kaynatılır. Sütün içine yumurtalı karışım eklenir ve iyice çırpılır. Kısık ateşte pişirilir. Karışım ocaktan alınır ve çikolatanın yarısı minik parçalar halinde eklenir. Çikolatalar eriyene kadar karıştırılır ve kapağı kapatılıp soğumaya bırakılır. Bu sırada krema uzun uzun çırpılır. Başka bir kabın içinde acıbadem esansı, tereyağı ve çikolatanın kalanı, hepsi eriyene kadar kısık ateşte sürekli karıştırılır. Bu sos da soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra sütlü karışım, tereyağlı karışım ve çırpılmış krema birbirine karıştırılır ve buzlukta 5 saat buzlukta bekletilir. Bu süre içinde dondurmayı iki-üç kere karıştırmakta fayda var. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

15 Ağustos 2006

MEYVE BUKETİ & COLESLAW (Lahana Salatası)

Yemekcini'nin evsahipliğindeki Ağustos ayı bloglararası yemek etkinliğinin konusu salatalar.. Ben tatlısever bir blog yazarı olarak meyve salatası yapmak istemiştim. Ama doğrusu öyle ilginç bir meyve salatası tarifi deneyemedim. Daha önce internette rastlayıp ilham versin diye resmini sakladığım bir meyve sunumu vardı. Yemekten sonra meyveleri bu şekilde sunma fikri çok dekoratif geldi gözüme. Ondan yola çıkarak yukarıda resmini gördüğünüz meyve buketini yaptım. Evdeki çeşitli meyvelerin kurabiye kalıpları ile (kalpli, çiçekli vs..) kesilmesi ve çöp şişlere dizilerek sunulmasından oluşan bir sunum. Ben elma, kırmızı erik, mürdüm eriği, yeşil ve kırmızı üzüm, karpuz ve şeftali kullandım. Her türlü meyveyle kolayca yapılabilir. Ama şekil verirken artan meyveleri yiyince insan doyuveriyor, dikkat!


En sevdiğim salatalardan biri de coleslaw. Amerikan asıllı bir tarif olduğunu düşünüyordum.Ama Simply Recipes sitesinde yazdığına göre kelime Hollanda dilindeki “koolsla” dan geliyormuş. "Kool" lahana, "sla" da salata demekmiş. Yani Türkçesi için lahana salatası demek yanlış olmaz. Beyaz lahana ile yapılan bu salata özellikle tavuk yemeklerine çok yakışıyor. İnternette birbirine benzer pek çok değişik tarife rastlamak mümkün. Ben biri daha kalorili biri daha hafif iki farklı tarifi de kullanıyorum. Birinde mayonez birinde sirke kullanılıyor. Buyurun tarifler:

Mayonezli Lahana Salatası:
-beyaz lahana
-havuç
-3 yemek kaşığı mayonez
-1/2 çay kaşığı hardal
-pudra şekeri
-tuz

Lahana ince ince doğranır, havuçlar rendelenir. Ayrı bir kapta mayonez, hardal ve şeker karıştırılır. Tuzu eklenir ve bu sos lahanalar ve havuçlarla karıştırılır. Ben biraz tatlımsı sevdiğim için pudra şekeri ekliyorum ama hiç kullanmasanız da olur.

Sirkeli Lahana Salatası:
-beyaz lahana
-havuç
-yeşil soğan
-2-3 yemek kaşığı elma sirkesi
-pudra şekeri
-tuz ve karabiber

Soğan, havuç ve lahana ince ince doğanır. Diğer malzeme karıştırılarak sos hazırlanır ve sos ile lahanalı karışım karıştırılır. Afiyet şeker olsun.

Not: resimdeki lahana salatası mayonezli tarife göre hazırlanmıştır.

Devamını Oku...

06 Ağustos 2006

HANİMİŞ 1 YAŞINDA!

Soya çerezi diye birşey duydunuz mu? Soya fasulyesinden yapılan bir çerez.. Bir yıl evvel bu çerezin tarifini ararken Ruki'nin sayfası ile tanıştım. Belki bir hafta boyunca oku oku bitiremedim yazdıklarını. Özellikle pastacılık yazılarını okurken öyle kaptırdım ki kendimi. O güne kadar mutfak ile alakası makarna haşlamanın pek ötesine gitmemiş olan ben, Ruki’nin verdiği bir kek tarifini denemeye karar verdim. Öyle güzel kabardı, öyle lezzetli oldu ki başka bir tarif daha denemeye karar verdim. Denediğim tarif sayısı arttıkça kek-pasta-kurabiye üçlüsüne olan ilgim arttı. Blog kavramı ile de bu vesile ile tanıştım. Portakalagaci başta olmak üzere pek çok blog yazarının tariflerini okur, bazılarını dener oldum. Daha sonra pastacılık ile ilgili yabancı kaynaklara yöneldim. İnternet öyle büyük imkanlar ve kaynaklar sunuyor ki insana.. Aylarca kayboldum o sitelerde (misal; Baking911, PastryWiz, Wilton...)

Dijital fotoğraf makinesi edinmemiz de aynı zamanlara denk gelince bu çok sevdiğim pastacılık hobime bir de fotoğraf çekme hobisi eklendi. Hm’ın verdiği hızlandırılmış kurslar sağolsun, galiba oldukça yol katettim. Önce sessiz sedasız kendimce arşivliyorken yaptıklarımı bir de baktım o pek çok yemek bloğu yazarı arasına ben de girivermişim. Blog tutmak konusunda tam içime sinmeyen birşeyler var ama yine de mutfak maceralarımı geliştiren bir etken oldu.

6 Ağustos 2005 günü ilk tarifi yazdım Hanimiş’e. 25 tanesi pasta olmak üzere toplam 85 tarif içeren bir blog oldu Hanimiş.. Logosundan resimlerinin hazırlanmasına, kalite kontrolden önerilere, müdahalelere kadar Hanimiş’in her aşamasında pek çok emeği ve özeni var Hm’ın. Mis kokulu kekler pişirdiğimiz fırınımız oldu Hanimiş. Yedik afiyetle, gülümseyerek, dertlerimizi yüklerimizi Hanimiş il sınırları dışında tutarak. Seninle paylaşmasak bu kadar keyifli geçmezdi bu ilk Hanimiş senesi. Çok iyi geldi Hanimiş bize, çok keyif verdi. Bir yıl boyunca pek çok kez 'şimdi nerede ne yapmak istersin' diye sorduğumda kendime, cevabım hep pasta yapmak isterim oldu.

Bu keyifli hobiyi edinmeme vesile olan Ruki’ye, denediğim reçetelerin resimlerini çekmemi sağlayan fotoğraf makinesini alan birtanecik kardeşime, şahane doğumgünü sürprizi yapan dostum Berker’e, pratikliği ve tecrübeleri ile “eyvah beceremedim” dediğimde iki hamlede durumu kurtaran anneme, yazdıklarımı özenle okuyan, soru soran, fikir paylaşan, gözü takılıp Hanimiş'e şöyle bir uğrayan herkese teşekkür ederim.

Gelelim sürpriz hediyeni şip-şak açmaya sevgili Hanimiş. Az önce teşekkürlerimi sunarken biraz çıtlatmış oldum gerçi ama.. ta ta ta taam, artık Hanimiş’in internette kendine ait, kendi adıyla tescilli bir yeri var. Artık adres satırına www.hanimis.com yazmanız yeterli. Yoğun uğraşlarla elde edilen bu sonucu en kıdemli Hanimiş gönüllülerinden dostum Berker'e borçluyuz. Şanlı Hanimiş tarihinde kendisinden altın kıvamında karamelalı harflerle bahsedilecektir. Çok sevindik biz bu hediyeye değil mi :) evet evet çok sevindik.

Devamını Oku...

27 Temmuz 2006

KAHVELİ KARAMELLİ PASTA

Taaa babalar gününde yaptığım bir pasta, babamın çiçek bahçesi... Ancak şimdi fırsat bulup Hanimiş'e koyabildim. Babam kahve aromalı tatlıları sevdiğinden dolayı onun pastasına kahveli bir krema hazırladım. Alışık olmadığım bir mutfakta hazırladığım için, vaktim de kısıtlı olduğundan hazır pastaban kullandım. Kremşanti ile kapladığım pastanın sadece üstünü şeker hamuru kullanarak basit çiçekler ile süsledim. Pastayı Hanimiş'e koymamın en önemli sebebi ara kreması. Klasik pastacı kreması tarifini kahve ekleyerek ve karamelleştirerek denedim. Çok şahane bir krema oldu. Bundan sonra pastacı kremasını karamelleştirerek pişirme fikrine çok sıcak bakıyorum.



Kahveli Karamelli Pasta Kreması:

-1 yemek kaşığı granül kahve
-1/2 litre süt

-3 yumurtanın sarısı
-1 yemek kaşığı un
-2 yemek kaşığı nişasta
-1 çay bardağı sıcak su

-1 su bardağı toz şeker


Sütü bir tencereye koyup kaynatın. Bu sırada derin bir tavada şekeri karamel kıvamına getirin. Sıcak suyu ekleyip kaynatın. Un, nişasta ve yumurta sarılarını bir kap içinde karıştırın. Kaynamış sütten birkaç kaşık bu karışıma dökün ve un ile nişastanın iyice eridiğinden emin olun.Unlu karışımı sütün üzerine döküp düşük ısıda koyulaşana kadar sürekli karıştırarak pişirin.Koyulaşınca hazırladığınız karameli ve kahveyi de buna ekleyin. Biraz kaynatın ve ocağı kapatın. Karıştırarak soğutun.

Pastanın hazırlanması:
Hazır pastaban katlarının içini koyu hazırlanmış kahve ile ıslattım (bir bardak sıcak suya 2 yemek kaşığı nescafe ve 1 yemek kaşığı şeker). Arasına kahveli karamelli pasta kremasının 2/3 ünü yaydım. (Ben içine fındık da koydum.) Kalan kremayı da üzerine sıvadım. Bir paket kremşantiyi paketinden yazdığı gibi hazırlayıp tüm pastayı kapladım. Üzerini süslemek için çiçek şeklindeki kurabiye kalıplarını kullanarak şeker hamuru ile renkli çiçekler hazırladım. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

17 Temmuz 2006

SÜTLÜ TATLILAR

Yaz gelince pek çok kimse kremalı pastalardan veya şerbetli tatlılardan ziyade sütlü tatlıları tercih eder. Hem yapımı daha basit hem de tüketimi daha hafiftir. Bu ayki yemek blogları arası etkinliğin ev sahibesi olan Baking Fairy de etkinlik konusu olarak “sütlü tatlıları” seçmiş. Etkinlik vesilesiyle pek çok yemek bloğu sahibi sitelerinde muhallebi, dondurma, vs tarifi paylaşacak. Benim en sevdiğim sütlü tatlı dondurmadır. O yüzden ilk denemem dondurmalı bir pasta oldu. Pasta kategorisine girdiği için onun tarifini sizlerle daha sonra paylaşacağım. Etkinlik kapsamında ise neskup, böğürtlenkup ve karadutlu su muhallebisi hazırladım.

Aslında neskup bildiğimiz krem şokolanın kahveli kremşanti ile tatlandırılmışı. Su muhallebisini ben karadut reçeli ile servis ettim ama orijinal tarifinde sanırım gülsuyu, pudra şekeri veya pekmez ile sunuluyor. Zaten üzerine tatlı bir ekleme yapılmadığı takdirde şekersiz kalıyor ve biraz yavan gelebiliyor. Merak ettim su muhallebisine neden bu ismi vermişler? Ben annemin minik defterindeki tarife göre yaptım ama acaba orijinal tarifinde su mu kullanılıyor? Nacizane tahminim su muhallebisi isminin, pişirildikten sonra döküldüğü kabın (dilimleri çıkarırken kaba yapışmaması için) su ile ıslatılmasından gelmiş olabileceği yönünde..
NESKUP
Tarif sürekli yaptığımız bir krem şokola tarifi ile Dr.Oetker’in vanilya paketinin arkasında yazan başka bir tarifin harmanlanmasıyla oluşturulmuştur.

Gerekli Malzemeler:
-5 su bardağı süt
-1,5 su bardağı toz şeker
-1/2 su bardağı un
-25 gr kakao
-1 paket vanilya
-1 adet yumurta
-25 gr çikolata
-üzeri için bir poşet krem şanti, 1 yemek kaşığı granül kahve, damla çikolata ve fındık

Bir tencerenin içine koyduğunuz süte şekerin yarısını ekleyin ve karıştırın. Başka bir kabın içinde şekerin diğer yarısını ve yumurtayı çırpın. Daha sonra bu kaba unu, kakaoyu ve vanilyayı eleyerek ekleyin ve karıştırın. Tenceredeki sütten biraz bu kaba dökün ve bütün malzeme karışıp krema kıvamını alana kadar karıştırın. Daha sonra hepsini tencereye alıp koyu bir puding kıvamına gelene kadar karıştırarak pişirin. Uzun uzun yazmamın nedeni, bu yöntemle pişirildiği takdirde topaklanma ihtimalinin ortadan kalkıyor olması. Sıcakken 4 kaşık pudingi ayırıp kalanı kuplarınızın yarısına kadar olan kısmına dökün. Ayırdığınız puding soğuyunca krem şanti ve kahve ile birlikte çırpın. Kıvamı çok yoğun olacağından bu aşamada biraz soğuk süt eklemenin faydası var. Daha sonra bu hazırladığınız kremayı krema torbası ile kupların diğer yarısına sıkın ve üzerini damla çikolata ve fındık parçaları ile süsleyin. Buzdolabında soğuttuktan sonra kahve kremalı krem şokolanızı afiyetle yiyebilirsiniz.

BÖĞÜRTLENLİ KUP

Geçenlerde markette görüp büyük bir heyecanla aldığım böğürtlenler bizim küçükken Yalova Termal’de, dikenli dallarından toplayıp yediğimiz minik ve tatlı böğürtlenlere hiç benzemiyordu. Dondurulmuş hazır böğürtlenler gibi büyük ve ekşiydi. Ben de bunları bir tatlıda kullanmaya karar verdim. Tarif, Anne Willan’ın “Meyveli Tatlılar ve Pastalar” kitabına ait. Yapımı biraz meşakatli ama sonuç değişik ve güzel. Malzemeler 4 kişiliktir.

Gerekli Malzemeler:
-250 gr böğürtlen
-2 yemek kaşığı su
-3+2 yemek kaşığı tozşeker
-1 su bardağı krema
-1 su bardağı süt
-1 çay kaşığı vanilya şekeri
-2 adet yumurtanın sarısı
-2 yemek kaşığı un

Böğürtlenleri ayıklanıp 4 tanesini süsleme için ayırdıktan sonra 2 yemek kaşığı su koyduğunuz tenecerede iyice yumuşayıp koyulaşana kadar 10 dakika kadar pişirin. Böğürtlenleri ve suyunu mutfak robotunda kısa ibr süre çekin. İyice püre yapmayın. Püreyi süzgeçten geçirin ki çekirdekleri ayrılsın. Ben çekirdekleri ayrılsın istemediğim için bu aşamayı atladım. Daha sonra üzerine 3 yemek kaşığı şekeri ekleyip bir kenarda bekletin.

1 bardak sütü ufak bir tencerede kaynatın ve ateşten alıp 10 dakika bekletin. Başka bir kasede yumurta sarılarını, şeker ve unu karıştırın. Sıcak sütü de bunların üzerine döküp iyice karışana kadar çırpın. Karışımı tekrar tencereye alın ve ağır ateşte krema koyulaşana kadar 2-3 dakika sürekli çırparak pişirin. Ateşten alınca vanilyayı da ekleyin ve soğumaya bırakın. (not: kabuk tutmasını engellemek için bir çatala batırdığınız tereyağını üstünde gezdirebilirsiniz)

Son aşamada kremayı bir kapta sert tepecikler oluşana kadar çırpın. Çırpılmış krema, böğürtlen püresi ve hazırladığınız kremayı spatula yardımı ile birbirine yedirin. Tadına bakın gerekli görürseniz bu aşamada biraz daha şeker ekleyebilirsiniz. Hazırlamış olduğunuz tatlınızı kuplara dökün ve en az 2 saat buzdolabında bekletin. Servis ederken ayırdığınız böğürtlenleri ve nane yapraklarını kullanabilirsiniz. Afiyet şeker olsun.

KARADUT REÇELLİ SU MUHALLEBİSİ
Su muhallebisinin tarifi annemin tarif defterinden. Uzun zamandır yapmamıştı. Ben de uzun zamandır su muhallebisi yememiştim. Aslında sanırım esası, bu tatlıyı gül suyu ve pudra şekeri ile yemek. Ama ben çikolata soslu yemeyi tercih ederim. Bu sefer de annemin kendi topladığı kara dutlarla yaptığı reçel ile tatlandırdım. Altına da evde bayatlamaya yüz tutmuş bisküvilerden bir taban yaptım. Sizler de kendi damak zevkinize göre farklı kombinasyonlarla muhallebiyi zenginleştirebilirsiniz.

Gerekli malzemeler:
-500 gr süt
-3 yemek kaşığı tozşeker
-1 çay bardağı nişasta
-bir tutam tuz

Muhallebinin pişerken topaklanmaması için önceden 2 kaşık süt ile nişastayı bir tabak içinde ezin. Daha sonra sütü bir tencereye koyarak kaynatın. Kaynamaya başladığında şekeri ve tuzu ekleyin. Daha sonra da birkaç seferde nişastayı ekleyin. Düşük ısıda sürekli karıştırarak muhallebiyi pişirin. Sıcakken ya borcama döküp daha sonra dilimleyerek servis yapın ya da benim gibi kalıplar içinde soğutun. Soğuduktan sonra dilerseniz gülsuyu ile dilerseniz pudra şekeri serperek ya da üzerine reçel dökerek servis edebilirsiniz. Afiyet şeker olsun.


Devamını Oku...

12 Temmuz 2006

SÜNGER BOB PASTA

Küçük kuzenim Meriç'in sünneti sebebiyle onu mutlu edecek bir hediye götürmek istedim. En sevdiği çizgi karakter olan Sünger Bob'u bir pasta üzerinde görmenin onu sevindireceğini düşünerek giriştim bu pastayı yapmaya. Çok uykusuz ve yorgun bir zamanımda hazırladığım için bazı hoşnutsuzluklarım var. Mesela oranlama hatası yapmışım biraz, ayrıca üzerindeki kaplamada bıçak izleri çok belirgin ama sonuçta çocuklar bunlara pek aldırış etmiyor. Pasta amacına ulaştı ve Meriç'i sevindirdi. Ne mutlu bana.

not: Eğer siz de Meriç gibi kolları nerede diye sormayı düşünüyorsanız hemen cevap vereyim. Kollarını arkasında birleştirmiş geziyor, o yüzden görünmüyor kolları :)

Kakaolu Pandispanya:
- 4 büyük boy yumurta
- 3 kahve fincanı un
- 4,5 kahve fincanı toz şeker
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 kahve fincanı kakao

Bir kap içinde şeker ve yumurta uzun uzun çırpılır. Daha sonra diğer malzemeler elenerek birkaç seferde bu karışıma eklenir ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika kadar pişirilir. Fırından fırına bu süreler değişebileceği için kürdan testi uygulamakta fayda var. Bu malzemeler 26 cm.lik kelepçe kalıba tam gelmektedir. Ben bu pastanın yapımında mini fırının dörtgen tepsisini kullandım. Daha sonra kenarları 20 cm olan bir kare kestim ve alt taraftaki mavi kısımda bu kareyi kullandım. Kalan kekleri de birleştirip üzerinde sünger bob kısmında kullandım. Böylelikle iki katlı bir pasta olmuş oldu.

Hem 20 cm.lik alt kısımdaki kare kekin hem de Sünger Bob'u oluşturan kısımdaki kek parçalarının her birini ortadan ikiye kestim. Ve her pandispanya katını sulandırılmış ve ısıtılmış kayısı marmelatı ile ıslattım. Fazla vaktim olmadığı için bildiğim en pratik krema hazırlama yöntemini kullandım. Pandispanya katlarının arasına Dr.Oetker vanilyalı Creme Ole ve kremşanti karışımı bir krema koydum ve içine mevsim meyveleri serpiştirdim.

Pastanın süslenmesi:
Kek ve krema kısımlarını çabucak halletmeme rağmen süsleme kısmına oldukça çok vakit harcadım. Öncelikle sarı ve mavi gıda boyaları ve kakao kullanarak hazırladığım kremşantiler ile pastayı resimdeki gibi kapladım. Ama eğer temiz ve özenli bir sonuç istiyorsanız bu işlem çok salim kafa ile yapılmalı. Daha sonra şeker hamuru kullanarak göz, ağız, yaka ve kravat kısımlarını hazırladım ve bunları da pastanın üzerine yerleştirdim. Eğer bu pastayı yapmak isteyenler olursa diye şunu da belirtmek isterim ki bu sünger dostumuzun üzerinde eski kaşarda olduğu gibi yuvarlak delikleri var normalde. Ben yapmadım ama bir kaşık arkası yardımıyla bu delikleri yapabilirsiniz.

Afiyet şeker olsun. Ellerine sağlık cancağızım.

Devamını Oku...