18 Aralık 2007

BAYRAMLIK İKRAMLAR

Uzun süre Hanimiş'e yazı eklemeyince pek çok tarif ve konu birikiyor. Ama bu sefer arayı o kadar uzattım ki ya yazmak istediklerimin güncelliği kayboldu ya da paylaşmak istediğim tarifler nelerdi tamamen karıştı kafamda. Sabahın bu erken saatinde hazır fırsat bulabilmişken hiç olmazsa yaklaşan bayrama ve yılbaşına yakışır birşeyler yazayım istedim.

Bu top şeklinde minik tatlıları bayramda ziyaretinize gelenlere ikram etmek için, el öpmeye giderken kendi yaptığınız tatlıları götürmek için veya yılbaşında sevdiklerinize hediye etmek için yapabilirsiniz. Ya da sadece kendiniz yemek için yapın. Kalan kekleri değerlendirin, her zaman yaptığınız helvayı farklı şekilde sunun, değişik bir aroma deneyin. Sadece lezzetli bir ikramlık yapmak için değil, onu güzel bir şekilde sunmak için de vakit harcayın. Böylelikle hem hazırlarken hem ikram ederken kendinizi çok iyi hissedeceğinizden eminim.

Romlu Trüf (Rumkugel)

Önceden yaptığınız bir kekten veya kurabiyeden kalanları değerlendirmenin en güzel yolu.. Aslında pek çok kimse bunu farklı şekillerde yapıyor. Ama bu şekilde romlu hazırlanması fikrini bana Mine vermişti, son derece lezzetli oluyor belki siz de denemek istersiniz. Mine’nin söylediğine göre Almanlar çok sık yaparmış ve her pastanede bulunurmuş. Size miktarları ile yazmayacağım. Sadece gerekli malzemeleri vereceğim, damak tadınıza ve elinizin altındaki malzemeye göre hazırlayabilirsiniz. Artan kek ve kurabiye parçalarını ufalayıp, erimiş bitter çikolata, azıcık rom veya vişne likörü ile karıştırın. Mandalina büyüklüğünde toplar yapın ve dilerseniz benim gibi yenilebilir parıltı pulları ile dilerseniz Almanlar’ın yaptığı gibi ince uzun çikolata parçalarına bulayarak servis edin. Ya da kakaoya, çikolataya, hindistan cevizine, fındığa fıstığa da bulayabilirsiniz.

Çikolatalı Şekerleme (fudge)Çikolata ile şekerleme yapmak başlıbaşına bir konu. Çikolatayı eritme yöntemleri, dereceleri, tavlanması, likör, vanilya, zencefil vs ile tatlandırılmasıı, içine konulan ganaş, marzipan veya pralin... Ev yapımı çikolata yapmak dediğim gibi başlı başına birkaç yazı konusu.. Şimdi size vereceğim şekerleme tarifi bu linkteki tarifin metamorfoz geçirmiş hali :) Öyle ki beyaz çikolata yerine bitter, vanilya yerine kahve, badem yerine de ceviz kullandım. Ben kendi yaptığım şeklini yazıyorum dilerseniz linke tıklayarak orijinal şekliyle de deneyebilirsiniz. Denemek isterseniz buyurun tarifi:-170 gr bitter çikolata
-225 gr krem peynir
-300 gr pudra şekeri
-2 yemek kaşığı kahve
-1 bardak kadar çekilmiş ceviz içi

Krem peyniri mikser ile çırpın, yavaş yavaş şekeri ekleyin. Erittiğiniz çikolatayı da bu karışıma da ekleyin. Son olarak ufalanmış ceviz içi ve kjahveyi de katıp hepsi karışına kadar biraz daha karıştırın. Bir süre buzdolabında soğutun. Ele alıp şekil verilebilecek bir kıvama geldiğinde elinizle toplar yapın ve servis tabağına yerleştirin. Dilerseniz top top yapmak yerine tüm karışımı dikdörtgen bir kalıba boşaltıp kare kare dilimler halinde de sunabilirsiniz.

Kek Topları

Kek topları adı üstünde kalan kek parçalarından hazırlanan bir ikramlık. Pasta yapan herkes muhakkak yaşamıştır, illa bir miktar traşlanmış kek parçası ve krema arta kalır. Böyle durumlarda kimi zaman kalanlar sıkıca sarılıp buzluğa atılır, kimi zaman da uydurma yöntemlerle değerlendirilmeye çalışılır. İşte kek topları bu artnaları değerlendirmenin en kolay ve eğlenceli yolu. Bir tarif yazmayacağım. Benim yaptıklarım kalan cevizli bir kek ile vanilyalı pastacı kremasından çok az bir miktar ve beyaz çikolata karışımından oluşuyor. Bildiğim en lezzetli kek topu kombinasyonu ise brownie ve rom karışımından yapılıyor. Rom tatlının raf ömrünü de uzattığı için uzun süre saklanabilir ve yiyenlerden her zaman güzel eleştiriler alır, aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Herkesin kurban bayramını kutlarım.
not 1 : süsleme fikri için Ayşem'e ve tedarikçim Demet'e çok teşekkürler..
not 2: hanimiş arşivinden diğer ikramlıklar: ev yapımı çikolata, kestaneli petifür, top helva

Devamını Oku...

02 Kasım 2007

YENİLEBİLİR PARILTI PULLARI & SÜSLEME ŞEKERLERİ

Hanimiş okuyucularının büyük kısmının pastasever olduğunu biliyorum. O yüzden bu aralar çok severek kullandığım süsleme şekerleri hakkında yazmak istedim. Yukarıdaki fotoğraftaki kurabiye, yenilebilir parıltı pulları (edible glitters) ile süslü. Yakın zamana kadar Türkiye’de bulunması mümkün olmayan bu pullar artık pasta malzemesi satan pek çok dükkanda 8 gr.lık paketler halinde satılmaya başlanacak. Değişik akasya ağacı türlerinden elde edilebilen bir tür sakızdan üretilen bu pullarda envai çeşit renk seçeneği mevcut. Fotoğraftaki gibi kurabiye süslemede kullanılabilir veya kapkeklerin üzerinde serpebilirsiniz. Mesela çikolatalı bir pastanın üzerine biraz altın rengi pul, o pastaya bambaşka bir görüntü kazandırabilir.

Parıltı pullarının bence en güzel özelliklerinden biri erimemesi. Mesela marketlerde satılan renkli pasta süsleri krema üzerinde bir süre durunca renklerini salar, bilirsiniz. Bu pullar krema üzerinde erimiyor. Hatta kurabiyelerinizin üzerine pişirmeden önce serpip o şekilde pişirdiğinizde de fırında erimiyor (230 dereceye kadar). Aslında hepimiz bir şekilde bu pulları tanıyoruz. Hani naneli sakızların içinde mavi yeşil renklerde minik tanecikler vardır. İşte o tanecikler de aslında bu bahsettiğim pullar. Dünyada daha pek çok başka alanda kullanımı mevcut: mesela ekmek yapımında, patates cipslerinde, içeceklerde, dondurmalarda, çikolatalarda, şekerlemelerde…

Bu pullar dışında yine pasta süslemede kullanılabilen pek çok başka yenilebilir ürün de mevcut. Aşağıda bunların kısa bir listesini derledim. Konu ile ilgili kimseler için faydalı olabilir diye düşündüm.

Devamını Oku...

15 Ekim 2007

MUTFAK ÖLÇÜLERİ ÇEVRİM TABLOLARI


"Sevgili hanımlar , ölçülerimiz kaşıkla, bardakla" ... diye tanıtılır bazen yemek programları, ya da gazetelerin haftasonu verdikleri yemek ekleri. Hani evinde tartısı veya ölçü kapları olmayanlar için kolaylık olsun diye. Hadi kaşık neyse.. üç aşağı beş yukarı denktir kaşıkların ebatları ama mevzu bahis olan bardak olunca işler karışıyor. Hangi bardak? Öyle çok farklı ebat ve çeşitte bardak var ki. Mesela benim bu konuda yaşadığım son mağduriyeti anlatayım izninizle.
Annemin tarif defteri. Pek çok "anne tarif defteri" gibi annemin de konu komşudan, gazeteden, televizyondan, akrabalardan aldığı, beğenip tariflerini kaydettiği bir defteri var. Defterdekilerin çoğu yıllarca yapıla yapıla anne klasiği haline gelmiş. Geçenlerde bu defterden bir tarif denemeye giriştim, lakin her zaman pamuk gibi olan hamur ben yaptığımda kaskatı oldu. Neden böyle oldu acaba diye konuşurken annem hatırladı, ben bardak ölçülerini ikiye bölüp ayarlıyorum diye " bizim zamanımızda bardaklar daha küçüktü". Oysa ki pratik bulduğu ölçülerin yanına gr, ml gibi karşılıklarını da not etmiş olsa hiç olmazsa sonraki (!) kuşaklara daha sağlıklı tarifler bırakmış olurdu.

Pek tabii hiçbir mutfak profesyoneli kullandığı malzemeyi kaşıkla, bardakla ölçmez. En kesin ve doğru yöntem her zaman malzemeyi tartmaktır. Katılar için mutfak tartısı, sıvılar için hacim gösteren ölçekler kullanmak en doğrusu. Zira yemek yapmak, hele hele pastacılık kimyasal formüller üzerine kurulu. Bazen kabul görmüş bir tarifin aynısını yapmak için birebir formülüne sadık kalmak gerekebiliyor.

Pastacılık ile ilgili yeterli Türkçe kaynak bulamadığımız aşikar. Bu nedenle dil bilelim bilmeyelim pek çoğumuz özellikle internet üzerinde yabancı kaynakları izliyoruz, denemek istediğimiz bir tarif ile karşılaşınca da yazılanlar başka bir dünyadanmış gibi görünüyor göze: pound, inch, fahrenheit, cup bizim alışık olmadığımız birimler..

Ben sürekli 8 inch kek kalıbı kaç cm idi, 350 F kaç dereceye denk geliyordu, 1 cup şeker kaç gramdır gibi soruların cevabını kitapların arkasındaki tablolardan veya internetten bakmaktan yoruldum, kendime pastacılıkta sık kullandığım malzeme ve birimleri içeren tablolar hazırladım. Zannediyorum ki bu konuda yalnız değilim, umarım sizler için de faydalı olur. Bu yazı özellikle yabancı kaynaklardan tarif denerken ölçülerin çevrilmesi konusunda zorluk yaşayanlara ithaf edilmiştir :)

En doğru ölçüm için:

•Kuru malzemeleri doğru bir şekilde ölçmek için en garantili ve doğru yöntem elbette ki mutfak tartısı kullanmaktır.
•Eğer bir alet edevat yardımı ile ölçülecekse o zaman standart ölçme kapları ve kaşıkları kullanılmalıdır. Zira "1 bardak toz şeker" dendiğinde herkesin elinin altındaki bardağın hacmi farklı olacağından bu ölçü kesin bir bilgi vermemektedir. Özellikle Amerika'da sıkça kullanılan kap (cup) ölçüleri nispeten bu konuda daha emin sonuçlara ulaşılmayı sağlamaktadır. Buna göre 1 kap = 236 ml. dir, standarttır. Tarifte "1 kap un" dendiğinde bu herkes için eşit miktardaki malzemeyi ifade etmektedir.
•Un, nişasta, pudra şekeri ve kakao ölçülmeden önce bir tel yardımı ile karıştırılıp havalandırılırsa daha doğru bir sonuç verecektir.
•Tarifte eğer kuru malzemenin önce elenmesi söyleniyorsa o zaman eledikten sonra ölçmek daha doğru sonuç verecektir.
•Tarifte "silme" tabiri kullanılıyorsa (mesela 2 silme kaşık nişasta gibi ) malzeme kap veya kaşığa konduktan sonra bir bıçak veya spatula yardımı ile üst kısmı düzlenmelidir. Eğer "tepeleme" deniliyorsa o zaman kap veya kaşık ile kuru malzeme bol bir şekilde alınmalı kabın veya kaşığın biraz üzerinde tepe oluşturacak şekilde kalmalıdır.
•Sıvı malzeme ölçülürken malzemeyi koyduğunuz litrelik ölçü kabı düz bir zeminde bulunmalı ve göz hizasından bakarak miktar okunmalı.
•Aşağıdaki tablolarda geçen teaspoon (çay kaşığı) ve tablespoon (yemek kaşığı) bizde kullanılan kaşıklarla aynı değildir. Teaspoon (yaklaşık olarak) bizdeki tatlı kaşıklarına tekabül eder, tablespoon kullanılacağı zaman da yemek kaşığını tepeleme kullanmakta fayda var.

1. not: ölçme kolaylığı sağlaması açısından bazı miktarlarda çok az yuvarlama yapılmıştır
2. not: yabanci kaynaklarda rastlayabileceginiz: dash = tutam, pinch = çimdik
3. not: yaprak jelatin ve toz jelatin ağırlıkları aynı olduğu müddetçe birbiri yerine kullanılır
4. not: 1 ölçü kabartma tozu yerine 1 ölçü karbonat + yarım ölçü tartar tozu kullanılabilir
5. not: 1 kap esmer şeker yerine 1 kap toz şeker + 2 yemek kaşığı pekmez kullanılabilir

"En yakın zamanda ısı - uzunluk - ağırlık çeviri programı da eklenecektir"























































































































































































































































































































































































































































































































BAZI KURU MALZEMELER İÇİN
SIVI MALZEMELER İÇİN
UN & PUDRA ŞEKERKEKUNKAKAO
1/4 teaspoon1.25 ml
1/8 cup = 15 gram1/8 cup = 10 gram1/8 cup = 15 gram
1/2 teaspoon2.5 ml
1/4 cup = 30 gram1/4 cup = 20 gram1/4 cup = 30 gram
3/4 teaspoon3.75 ml
1/3 cup = 40 gram1/3 cup = 25 gram1/3 cup = 40 gram
1 teaspoon5.0 ml
3/8 cup = 45 gram3/8 cup = 30 gram3/8 cup = 45 gram
1 ¼ teaspoons6.25 ml
1/2 cup = 60 gram1/2 cup = 50 gram1/2 cup = 60 gram
1 ½ teaspoons7.5 ml
5/8 cup = 70 gram5/8 cup = 60 gram5/8 cup = 70 gram
1 ¾ teaspoons8.75 ml
2/3 cup = 75 gram2/3 cup = 65 gram2/3 cup = 75 gram
2 teaspoons10.0 ml
3/4 cup = 85 gram3/4 cup = 70 gram3/4 cup = 85 gram
1 tablespoon15.0 ml
7/8 cup = 100 gram7/8 cup = 85 gram7/8 cup = 100 gram
2 tablespoons30 ml
1 cup = 110 gram1 cup = 95 gram1 cup = 125 gram
1/4 cup60 ml
TOZ ŞEKERESMER ŞEKERTEREYAĞ & MARGARİN
1/2 cup120 ml
1/8 cup = 30 gram1/8 cup = 25 gram1/8 cup = 30 gram
3/4 cup180 ml
1/4 cup = 55 gram1/4 cup = 50 gram1/4 cup = 55 gram
1 cup240 ml
1/3 cup = 75 gram1/3 cup = 65 gram1/3 cup = 75 gram
1 ¼ cups300 ml
3/8 cup = 85 gram3/8 cup = 75 gram3/8 cup = 85 gram
1 ½ cups360 ml
1/2 cup = 115 gram1/2 cup = 100 gram1/2 cup = 115 gram
2 cups480 ml
5/8 cup = 140 gram5/8 cup = 125 gram2/3 cup = 150 gram
2 ½ cups600 ml
2/3 cup = 150 gram2/3 cup = 135 gram3/4 cup = 170 gram
3 cups720 ml
3/4 cup = 170 gram3/4 cup = 150 gram7/8 cup = 200 gram


7/8 cup = 200 gram7/8 cup = 175 gram1 cup = 225 gram
Bal, pekmez ve glikoz için
1 cup = 225 gram1 cup = 200 gram1 stick = 115 gram
1 cup = 240 ml = 340 gr
HİNDİSTAN CEVİZİTOZ BADEMFİLE BADEM


1/8 cup = 10 gram1/8 cup = 20 gram1/8 cup = 10 gram
1 teaspoon =
1/4 cup = 20 gram1/4 cup = 40 gram1/4 cup = 20 gram
Kabartma tozu3,5 gr
1/3 cup = 25 gram1/3 cup = 55 gram1/3 cup = 25 gram
Karbonat4,7 gr
3/8 cup = 30 gram3/8 cup = 65 gram3/8 cup = 30 gram
Tuz4,7 gr
1/2 cup = 40 gram1/2 cup = 85 gram1/2 cup = 40 gram
Tarçın, toz zencefil2,3 gr
5/8 cup = 45 gram5/8 cup = 105 gram5/8 cup = 50 gram


2/3 cup = 50 gram2/3 cup = 110 gram2/3 cup = 55 gram
Jelatin
3/4 cup = 60 gram3/4 cup = 130 gram3/4 cup = 60 gram
1 adet yaprak jelatin3 gr
7/8 cup = 65 gram7/8 cup = 150 gram7/8 cup = 70 gram
1 Tbs toz jelatin9 gr
1 cup = 75 gram 1 cup = 170 gram1 cup = 80 gram

























































































































NE KADAR KAPLAMA HAMURU LAZIM?
NE KADAR KEK HAMURU LAZIM?
16 cm yuvarlak kalıp için400 gr
20 cm yuvarlak kalıp için7 cups (1680 ml)
20 cm yuvarlak kalıp için500 gr
22 cm yuvarlak kalıp için8,5 cups (2040 ml)
25 cm yuvarlak kalıp için700 gr
30 cm yuvarlak kalıp için13 cups (3120 ml)
30 cm yuvarlak kalıp için1000 gr
20 cm kare kalıp için7 cups (1680 ml)
16 cm kare kalıp için650 gr
25 cm kare kalıp için11 cups (2640 ml)
20 cm kare kalıp için1000 gr
30 cm kare kalıp için14,5 cups (3480 ml)
25 cm kare kalıp için1300 gr



30 cm kare kalıp için2000 gr

14 Eylül 2007

EV YAPIMI KURABİYE KALIBI

Eksiden bir reklam vardı hatırlar mısınız? Küçük bir kız, oyuncak ayısı Aliş ile birlikte gazoz içiyordu. Sonra da “onyüzbin baloncuk yuttum” diyordu. Çoğumuzun konuşma diline girmiştir herhalde bu sayı (!), özellikle de abartmak istediğimizde. Herhalde “onyüzbinmilyon” kurabiye kalıbım bile olsa yine de her yeni gördüğüme gönlüm kayar, almak denemek isterim. Bir süredir “kendi kurabiye kalıbını kendin yap” projesi üzerinde çalışıyorum. Yabancı bir internet istesinde rastlamıştım yapımına. Kafaya koydum ben de yapacağım. Ama bunun için öncelikle çelik şerit edinmem gerek. Rastladığım sitede dendiğine göre onların yapı marketlerinde kolaylıkla bulunabilen bir şey. Ama gelin görün ki ben hiçbir yerde bulamadım. Uzun süre araştırdım. Öncelikle paslanmaz olması gerek, hadi paslanmaz çelik buldum diyelim, çok kalınlar. Benim eğip bükebileceğim incelikte olması gerek, hadi incesini de buldum diyelim ama levha halindeler. Levhayı şerit halinde kesebilmem gerek, mümkün değil. Sonunda tesadüfler silsilesi sonucunda emeline ulaştım. Karaköy’de çelik kesimi yapan bir atölyede şans eseri başka bir işten ellerinde kalan 0,33 mm.lik paslanmaz çelik levhayı sağolsunlar 2 cm kalınlığında şeritler halinde kestiler bana. Artık kendi kurabiye kalıbımı kendim yapabiliyorum. Siz de çevrenizde metal kesim işleri yapan yerlere sorabilirsiniz. Ya da (0212)2555721 numaralı telefonu arayıp “Sümer Metal”e sorabilirsiniz ellerinde bu özelliklerde şeritler var mı diye.

Çelik şeriti hallettikten sonra gereken diğer malzemeleri bulmak son derece basit. Yapmak istediğiniz kalıba model olacak bir çizim, şeritleri eğip bükebilmek için minik bir pense, şeritleri kesebilmek için buna uygun bir makas ve metal yapıştırıcısı. Fotoğraflarla da süreci görselleştirmeye çalıştım. Umarım denemek isteyenler için yeterince açıklayıcı olmuştur.

Devamını Oku...

21 Ağustos 2007

İYİ Kİ DOĞDUN HANİMİŞ & KÜLAHTA KAPKEK

Nasıl da kaçmış gözümden.. 15 gün gecikmeli oldu ama yine de kutlamadan geçemeyeceğim kendimi ve sanal güncemi. Pek çok gelişme oldu ilk günden bu yana. Hanimiş sayesinde önce çok sevdiğim bir uğraş edindim, ardından da, ısrarla gün ışığına çıkmak isteyen şeylerin kimi zaman yaptığı gibi, biraz da kendiliğinden, “hobi”den bir “iş” yaratabilmek için kişisel bir mücadeleye giriştim. Umarım bu mücadeleden başarıyla çıkarız. Ziyaretleri ve yorumlarıyla Hanimiş'i yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim.

Devamını Oku...

16 Ağustos 2007

BEBEK KURABİYELERİ

Son yıllarda özellikle yeni doğan bebekler için yapılan hazırlıklar içinde bebek şekerleri, çikolataları ve kurabiyeleri artık olmazsa olmaz bir unsur halini aldı. Yaz boyunca ben de pek çok kez bebek kurabiyeleri ve sepetleri hazırladım. Bu sebeple hanimis.com içinde bir de kurabiyeler sekmesi açtık. Hanimiş'i güncelleme sıklığım (!) konusunda arkadaşlarımın ve blog okuyucularının sitemlerine maruz kalıyorum. Ama özellikle son aylarda (ki sıcak havanın insana verdiği rehavetin de etkisiyle) mutfakta geçirdiğim zamanın çoğunda gönlümce değişik tarifler ve denemeler yapamadım, ya da yaptıklarımı fotoğraflayamadım. Bol bol şeker hamurlu pastalar ve kurabiyeler yapıyorum. Hemen hepsinde zaten Hanimiş arşivinde olan tarifleri kullandığım için tekrar tekrar yazmak istemiyorum. Çok nadir de olsa ara ara hanimis.com 'a fotoğraflarını eklemeye çalışıyorum. Son olarak bir de kurabiyeler sekmesi açtık. Gerek kurabiyeler gerekse pastalar kısmını dönem dönem güncellemeye çalışacağım (umarım).

Devamını Oku...

05 Ağustos 2007

ŞEFTALİLİ TART & ANNEYİZ.BİZ

Tartlar bence biraz mevsimsiz tatlılar.. Mesela şerbetli tatlılar genelde kışın daha çok yenilir, ya da yazın dondurma, sütlü tatlılar, cheesecakeler tercih edilir çoklukla. Ama tart çok geniş bir çeşitliliğe sahip olmasının verdiği avantajla her mevsime uyar, yakışır.

Özellikle yazın, çıtır çıtır bir bisküvi taban, üzerine muhallebimsi bir krema ve yaz meyveleri ile yapılan tartlara asla karşı koyamam. Hazır tam mevsimiyken şeftalili bir tart uygun olur diye düşündüm. Ne için mi uygun olur? Anneyiz.biz de yazacağım ilk yazı için.

Devamını Oku...

24 Temmuz 2007

CHEESECAKE / PEYKEK

Pek yakında.. diye duyuru yaptım ama ancak yazabiliyorum, kusuruma bakmayın lütfen. Benim cheesecake ile tanışmam çok yakın bir zamana denk düşer. Geçen yıla kadar sanki bütün cheesecakeler peynir kokuyormuş gibi bir izlemine kapılıp kendimi hep bu lezzetten uzak tutardım. Geçen yıl ilk defa yapmayı denediğimde ufak çaplı bir barış imzalamıştım kendisi ile ama samimiyetimiz 4-5 ay kadar önce pekişti. Bir cafe için cheesecake yapma teklifi geldiğinde önce panikledim. Sonra yavaş yavaş denemeler yapmaya başladım. Güvendiğim kişilerin verdiği tarifler beni yine yanıltmadı (bknz: Alice Medrich, Rose Levy Beranbaum, Nick Malgieri, Zinnur) Burada fotoğraflarını gördüğünüz peykekler (bu çeviriyi Devletşah önermişti, ben de daha uygun bir öneri getirilene kadar bu şekilde yazmak istiyorum ) temel, sade bir tarif ile yapıldı. Aşağıda tarifin detaylarını okuyabilirsiniz. Özellikle peykek hakkında yazmaya bu tarifle başlamak istedim. Zira şimdiye kadar beni hiç yanıltmadı. Temel yapım aşamalarını kavradıktan sonra onu çeşitlendirmek son derece kolay olacaktır. Diğer peykek çeşitlerine de zaman zaman Hanimiş’te yer vereceğim. Faydalı olacağına inandığım püf noktalarını yazmadan önce, peykekler hakkında araştırma yaparken edindiğim birkaç bilgiden size de bahsetmek isterim.

Peykek Çeşitleri:

Peykekler için en temel sınıflandırma pişirilen (fırın) ve pişirilmeyen olarak yapılmakta. Fırın peykeklerin yumurta içermesi sebebiyle pişirilmesi gerekmekte. Pişirilmeyen peykeklerde ise kıvamı sağlayabilmek adına jelatin kullanılmakta. İkisinin dokusu ve lezzeti birbirinden farklı olmakla birlikte nacizane tercihim fırın peykeklerinden yana. Her iki çeşit de bir süre (mümkünse en az 1 gün) buzdolabında beklemeli ki tadı otursun. Bir gün hatta belki birkaç gün buzdolabında beklemiş peykekin tadı gerçekten de zamanla oturuyor ve esas lezzetini dinlendikten sonra buluyor. Soğuk bir tatlı olması sebebiyle de özellikle de yaz aylarında çokça tercih edilen peykeki insanlar ya çok seviyor ya da hiç ağzına bile sürmüyor. Olsa da olur olmasa da diyenine ben henüz rastlamadım.

Devamını Oku...

04 Temmuz 2007

BAKESHOP, KİTAPLARIM & BİR TARİF

Nihayet Hanimiş’e birşeyler yazabiliyorum. Öncelikle gerek yorum yazarak, gerek mail göndererek gerekse arayarak babamın durumunu soran, geçmiş olsun dileklerini ileten herkese tekrar teşekkür ederim. Babamın sağlığı çok şükür iyiye doğru gidiyor. Son yazıyı yazalı bir aydan fazla olmuş. Biliyorum çok aksatır oldum Hanimiş’i. Ama bu süre içinde boş durmadım. Pastalar yaptım, özellikle 1 yaş doğumgünleri ve çocuk pastaları.. Fotoğraflarını ilk fırsatta hanimis.com’a ekleyeceğim. Yeni yeni tarifler denedim, hepsini fotoğrafladım. Yavaş yavaş onları da sizinle paylaşacağım. Ayrıca pek çok gelişme oldu. Hem blog camiasını ilgilendiren hem de Hanimiş için önemli çeşitli gelişmeler var. Umarım hepsini hatırlarım yazarken.

İlk olarak beni de ilgilendiren ve heyecanladıran bir girişimden bahsetmek istiyorum. Hobi olarak pasta yapmaya ilk başladığım günlerde en büyük sorunum -özellikle dekorasyon konusunda- gerekli olan alet-edevatı temin edebilmekti. Türkiye’de pek çok ürünü bulmak mümkün değildi, bulabildiklerim ise ederinin çok üzerinde fiyatlara satılıyordu. Bir şekilde yurt dışına gidip gelenler vesilesi ile alıyordum ihtiyaçlarımı. Ama sonra hepimizi kurtaran pastamalzemeleri.com sitesi açıldı. Ardından sektörde faaliyet gösteren kimi firmalar veya girişimciler bu malzemeleri üreten büyük şirketlerin distribütörlüklerini almaya başladı. Yavaş yavaş hareketlenen bu sektörde şimdi de “Bakeshop” var. Henüz iki şubesi bulunan Bakeshop’un sahibeleri (Ayşem-Beşiktaş & Burcu-Kızıltoprak) sanal ortamda başlayan pasta meraklarını girişime çevirdiler. Burcu ile tanıştığımızdan beri pasta sevdamız ile ilgili hayaller kurardık, sonunda Burcu bir kısmını gerçekleştirdi. Ayşem ile yeni tanıştık sayılır ama artık hergün konuşmadan rahat edemez hale geldik. Her ikisi de evli barklı çoluk çocuk sahibi, başka işlerde uzmanlaşmışken kendini bu işe adayan iki genç bayan. Fikrin ilk ortaya çıktığı andan beri her ikisinin de heyecanını, yaşadıkları zorlukları ve şu an duydukları mutluluk ve gururu yakından paylaşma imkanı buldum. Bu nedenledir ki sanki kendi dükkanımmış gibi bir sahiplenme yaşıyorum her ikisi için de. Bakeshop’ta silikon kalıplar, envai çeşit kopatlar, şeker hamuru modelleme ekipmanları, spatulalar, fırçalar, cımbızlar, merdaneleler . kitaplar vb pek çok ürün var, yanında bir fincan kahve, güleryüz de cabası. Her geçen gün yeni yeni ürünler geliyor. Ayrıca pasta ve kurabiye dersleri, dekorasyon ve modelleme atölyeleri de yapılıyor. İşte bu noktada devreye ben de giriyorum. Bu hafta itibari ile Bakeshop Beşiktaş’ta derslere başlıyoruz. Heyecanla ilk öğrencilerim ile tanışmayı bekliyorum. Sanırım oldukça kapsamlı bir program hazırladık. Güzel vakit geçirmek veya yeni bir hobi edinmek isteyenler, pasta yapmayı seven ve bu hobisini geliştirmeyi arzulayanlar, sevdiklerine kendi ürettikleri hediyeleri vermek ve onları şaşırtmak isteyenler, çocuklarına kendi yaptıkları, katkı maddelerinden arınmış leziz pastalar yedirmek isteyenler buraya tıklayarak ders programını ve içeriklerini indirebilirsiniz, 0212-3274931 numaralı telefondan detayları öğrenebilirsiniz veya buradaki haritadan yararlanarak bizzat gelip bilgi alabilir, dükkanı gezebilirsiniz.

Gelelim yazının içindeki fotoğraflara.. İlk fotoğraftaki Brownie uzun araştırmalar, denemeler ve yanılmalar sonunda kendimce beğendiğim ve önerebileceğim belli başlı brownie tariflerinden biri. Tarifini yazının sonunda bulabilirsiniz. Yukarıdaki fotoğraf ise kendimce bir nevi teşekkür...

Devamını Oku...

29 Mayıs 2007

KOROVA KURABİYELERİ & KISA KISA

Hanimiş’e en son yazıyı yazalı bir aydan fazla olmuş. Oysa ki Hanimiş’e yazmak için pek çok tarif, fotoğraf ve fikir vardı aklımda. Değişik pasta dekorasyonu fikirleri, yeni denediğim bazı pasta ve kurabiye tarifleri vardı yazılmayı bekleyen. Daha önce tecrübe sahibi olmadığım ama bir sebepten son zamanlarda sık haşır neşir olduğum peykek maceralarım vardı. Katıldığım bir pasta yarışmasından bahsedecektim. Ayrıca yemek blogları arasında düzenlenen aktivitelere ne zamandır katılamıyordum. Bu ayın konusu “kurabiyeler”di, muhakkak kaçırmamalıydım. Bloğun görüntüsünü biraz değiştirmek istiyordum, vs vs.. Bloğunu sık güncelleyen bir blog yazarı değilim. Ama tüm bunları tek tek not etmiştim kafama.

Hiçbirini yapamadım. Mayıs ayı başında babam bizi çok korkutan ve üzen bir sağlık sorunu yaşadı. Hala da onun koşturmacaları ile geçiyor zaman. Umarım biran önce sağlığına kavuşacak. (Aslında bu kısım için başka başka şeyler yazmıştım yaşadıklarımıza ve Türk sağlık sistemine dair. Ama zor toparladığım kafamı daha da dağıtmamak için o kısmı silerek devam ediyorum) Tüm bu zaman boyunca sabırla yeni yazı var mı diye Hanimiş’i açıp bakan herkesten özür dilerim. Geçmiş anneler gününde Hanimiş’ten pasta almak isteyen ama bana ulaşmakta zorluk çeken herkesten özür dilerim. Bu süreç boyunca beni merak edip mailler yollayan Hanimiş okuyucularına, babamın rahatsızlığından haberdar olup da destek olmak isteyen herkese teşekkür ederim. Son olarak yazmadan geçemeyeceğim bu aralar cafesinin tüm imkanlarından faydalanmama izin veren Bahar, imdadıma yetiştin sağol, varol.

Yazının başında fotoğrafını gördüğünüz kurabiyeler kurabiye-ye etkinliği için hazırlanmıştı. Daha doğrusu ne zamandır denemek istediğim bir tarifti. Geçen ay deneme imkanım olmuştu ve etkinlik için güzel bir tarif olduğuna karar verip bekletiyordum. Ama yetişemedim etkinliğe. Yabancı blog yazarları arasında da oldukça popüler olan bu kurabiyeler, gerçekten methedildiği kadar var.. Tarif Pierre Herme’ye ait. Yapımı çok basit, tadı çok zengin. Korova kelimesini Kubrick’in “Otomatik Portakal” filminden anımsayanlar olacaktır. Ama kurabiye, adını Herme’nin onları yarattığı restorandan almaktadır. Dorie Greenspan’in “Paris Sweets” kitabında bu isimle yer alan tarif, yine aynı yazarın “ Baking From My Home to Yours” isimli kitabında “Dünya Barışı Kurabiyeleri” olarak geçmektedir. Dediğim gibi yapımı son derece basit. Tarife sadık kalmaya özen göstermiş olsam da Fleur de Sel (Fransa’nın Brittany bölgesinden elde edilen ve kristal parçacıkları şeklindeki taneleriyle özel olan tuz çeşidi) yerine normal tuz kullanmam veya diğer malzemelerin de dünyanın çeşili yerlerinde farklı olmasının getirdiği dezavantaj sebebiyle sonucun, orijinalinden biraz farklı olduğunu sanıyorum. Yine de bol çikolatalı oluşu ve yerken ağızda dağılan kumlu dokusu ile gönlümü fetheden bu kurabiyeleri size de gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Tarifini yazının sonunda okuyabilirsiniz.

Devamını Oku...

26 Nisan 2007

KURABİYE BUKETİ


Bahar doğumgünleri, yaklaşan anneler günü derken son zamanlarda pastalar dışında bol bol dekoratif kurabiye yapma imkanı buldum. Yapım aşaması en az pastalar kadar vakit alıyor ama hediye edilecek kişiye özel birşeyler yapmaya çalışma süreci pek keyifli ... Yaptıklarımdan bazılarını sizlerle de paylaşmak istedim.

Anneniz için bir papatya buketi, süslü bir arkadaşınız için elbiselerden oluşan bir buket, sevdiğinize bir buket kalpli kurabiye , çocuğunuza sevimli hayvanlar, ya da kardeşiniz için spor malzemeleri ... Pek çok değişik şekil ve renkte buket hazırlamak mümkün. Mesela fotoğraftaki morlu buketi çok severek yaptım. Çekik gözlü, lakabı japon olan bir bayanın doğumgünün için hazırladım. İlk başta gözüm korkmuştu japon temalı kurabiye nasıl yapacağım diye. Ama sonra çok güle oynaya keyifle çalıştım çekik gözlü zencefil adamları yaparken. Bulmaca çözmek gibi..

Devamını Oku...

13 Nisan 2007

KIRMIZI ARABA


Yukarıda fotoğrafını görmüş olduğunuz pasta şeker hamuru ile kaplı çocuk pastaları arasındaki favorim. Şeker hamurunu elime aldığım ilk günden beri dileğim, kırmızı bir araba yapmaktı. Ne mutlu ki bu dileğimi tatlı yeğenim Arda’nın 2. doğumgünü şerefine gerçekleştirmiş oldum. İyi ki doğmuş Ardişko...

Dedim ya hep kırmızı bir araba yapmak istiyordum diye. Bunun için heves edip araba şeklinde bir kek kalıbı bile almıştım. Aylardır dolapta bugünü bekliyordu. Gerçi şimdi itiraf etmeliyim ki araba şeklinde pasta yapmak için kalıp almak biraz gereksizmiş. Bakınız buradaki açıklama ile de fırın tepsisinde pişirdiğiniz keki gayet güzel bir arabaya çevirebilirsiniz.

Devamını Oku...

31 Mart 2007

PEMBE KUP


Yine arayı çok uzattım, farkındayım. Ama bu aralar sadece pasta yapıyorum ve yaptıklarımın çoğunda daha önce Hanimiş’de yazdığım reçeteleri kullanıyorum. Sadece pasta fotoğrafı koymak da istemiyordum. Denemek istediğim, kağıtlara yazdığım, bilgisayarda dosyaladığım ne çok tarif birikti ama malesef hiçbirine vakit olmadı. Ben de aşağıdaki fil hanımı görmekten bıkmış olabileceğinizi düşünerek arşivden bir tarif paylaşayım istedim. Aylar önce bir yemek dergisinde özellikle sütlü tatlıları renklendirecek güzel bir dekorasyon tekniği görmüştüm. Hani artık hemen hemen her markette rahatlıkla rastlayabileceğiniz silikon buz kalıpları vardır ya, hani hayvan şeklinde, meyve şeklinde, çiçek şeklinde envai çeşidi vardır bunların. İşte bu kalıpların içine hazırladığınız jöleyi sıcakken döküyorsunuz ve soğuduğunda ters çevirip tatlılarınızın üzerine koyduğunuzda rengarenk cıvıl cıvıl bir görüntü oluyor.

Devamını Oku...

13 Mart 2007

Pasta Malzemeleri & 1 Eğitim, 1 Dükkan, 1 Gelin, ribiidabidibabi


Bu galiba şimdiye kadar yazdığım en uzun ve tek tarifsiz yazı olacak. Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz pastayı Hanimiş’te bolca yazdığım pandispanya ve krema tarifleri arasından dilediğinizi seçerek hazırlayabilirsiniz. Tek özelliği son derece yüksek, dolayısı ile çok katlı olması. Dekorasyonu ile ilgili ipuçlarına ise yazının devamında rastlayacaksınız. Ama bu yazıda esas bahsetmek istediklerim başka.

Devamını Oku...

02 Mart 2007

KAHVELİ ÇİKOLATALI TÜRÜF (Hoşgeldin Pastası)


Kardeşim uzun süredir evinden uzaktaydı. Onun gelişi şerefine yaptığım hoşgeldin pastası... Yazının başlığını atarken çok zorlandım. İngilizcesi “truffle” olan çikolata, krema ve lezzet verici diğer başka unsurlar karıştırılarak yapılan bu tatlıya türüf mü yazayım yoksa trüf mü bilemedim. Türkçe herhangi bir karşılığı var mı yoksa bu şekilde mi dilimize girdi onu da bulamadım. Sonunda tarifin kaynağı olan kitap türüf şeklince yer verdiği için ben de bu şekilde yazmaya karar verdim.

Ayrıca bana çok ilginç gelen ve hoşuma giden, fotoğrafta arkada görünen metal aletten de bahsetmek isterim. Bu bir kahve yapma aleti. Altta kalan kısmı iki hazneli. Alttaki hazneye su konuluyor. Onun üzerine de kahve. Daha sonra aynen bu şekilde ocağın üzerine yerleştiriliyor ve yanlardan görünen minik muslukçukların altına da kahve fincanları yerleştiriliyor. Bir süre bekledikten sonra çok keyifli birşey oluyor. O musluklardan kahve akmaya başlıyor. Fokur fokur.. ilk denemede ben çok heyecanlandım. İzlemesi öyle keyifli ki. Yazımdan ne kadar anlaşılır oldu bilmiyorum ama bir yerde rastlarsanız böyle bir alete bence kesin alın. Hem lezzetli kahve yapıyor hem de pişerken izlemesi çok keyfili oluyor.


Servis etmeden önce üzerini, kakao serperek süsleyebilirsiniz. Ben ayrıca kısa çubuk krakerleri yine eritilmiş çikolata ile kaplayıp dış cephesini onunla kaplayarak süsledim. Yorumlarda pastanın üzerindeki yazıyı nasıl yazdığım konusunda sorular sorulmuş. İtiraf ediyorum ki bunun için bir aparat kullandım. Şöyle ki bir arkadaşım yurtdışında pasta malzemeleri satan bir dükkandan benim için böyle birşey almış. Ne zamandır öylece duruyordu. Madem var o halde bari kullanayım dedim. Bu oyuncak sayesinde dilediğiniz mesajın izini pastanın üzerine çıkarabiliyorsunuz. Daha sonra da eritilmiş çikolatayı koyduğunuz külahtan yazıyı çok daha düzgün bir şekilde bu izleri takip ederek yazabiliyorsunuz. Ama pastanın üzerine çikolata ile düzgün yazı yazmak için illa bir aparata gerek yok, hatta bence oldukça da gereksiz. Bunun yerine şöyle bir öneride bulunabilirim. Beğendiğiniz fontu kullanarak bilgisayarınızda açtığınız bir word dosyasına yazmak istediğiniz yazıyı yazın ve basın. Bu kağıdı masaya sabitleyin ve üzerine yağlı kağıdı yapıştırın ki yazarken kaymasın. Daha sonra eritilmiş çikolatayı yağlı kağıttan hazırladığını külah ya da krema torbasına koyun ve kağıdın altından görünen yazının üzerinden geçin. Bu şekilde bir süre soğutun ve donmasını bekleyin. Çikolata sertleştikten sonra yazıyı dikkatlice kağıtta sıyırıp pastanızın üzerine koyabilirsiniz.

Devamını Oku...

19 Şubat 2007

OPERA PASTA & JOCONDE (Bademli Pandispanya)

Bazı büyük şeflerin bazı meşhur pastaları vardır. Her ne kadar kullandığımız malzemeler (malesef) farklılık gösterse de bu tür tariflere ulaşmaya, elimden geldiğince denemeye ve üç aşağı beş yukarı bu lezzetleri tatmaya çalışıyorum. Ne zamandır ünlü Fransız şef Pierre Herme’ye ait olduğunu sandığım meşhur Opera pastasının tarifini denemek istiyordum. Zinnur sayesinde bu isteğim gerçekleşti. Sağolsun benim için tarifin içinde olduğu kitabı bulup, üstüne üşenmeyip tarifi tarayıp yolladı. Çok mutlu oldum, tekrar teşekkür ederim. Ayrıca pastanın Herme'ye değil, Dalloyau adlı pastaneye ait olduğunu ve yapan şefin adının Pascal Niau olduğunu da söyleyerek beni bir yanılgıdan kurtardı. Çok merak ettiğim ve önemsediğim bu tarifi özel bir günde denemek için bekliyordum. Şubat başında annem ve babamın evlilik yıldönümleri için yaptım. Birkaç ufak değişiklik dışında tarife aynen uydum. Tam da Şubat ayı yemek etkinliği zamanına denk geldi. Bu ayki etkinlik konusu "kek", evsahibi de "Kekevi". Hem etkinliğe joconde (bademli pandispanya) ile katılmış oldum hem de benim gibi denemek isteyenler olursa diye Hanimiş’te bu pastanın da yapımına yer vermiş oldum.

Kitapta yazıldığına göre klasik Opera pastası her biri kahveli şurup ile ıslatılmış 3 ince tabaka bademli kek, bir kat kahveli yağlı krema ve bir kat çikolatalı ganaşdan (yoksa ganaj mı) oluşuyor ve çikolata ile kaplanıyor. Geleneksel olarak üzerine yine çikolata ile Opera yazılıyor. Kek, krema ve ganaş tariflerine birebir uydum. Farklı olarak tek yaptığım üzerini kakao ile kaplamak ve altın yaldızlı yapraklar ile dekore etmek oldu. Önerilen kalıp ile yapmadığım için kek dilimleri bende biraz kalın oldu. Oysa ki mübah olan incecik olması, hatta kimi yerde kek değil de bisküvi olarak geçiyor ismi. Ayrıca fotoğrafı çekene kadar kahveli krema kısmı biraz yumuşamıştı. Sanırım daha uzun süre dolapta bekletmek bu sorunu ortadan kaldıracaktır. Son olarak lezzetinden bahsetmek gerekirse badem, kahve ve çikolata biraraya gelir de kötü olabilir mi.. Bademli keki tek başına bile yenilebilir, çok leziz. Kahveli kremasını ne kadar becerebildim bilemiyorum ama herhangi bir kahveli yağlı kremadan çok farklı gelmedi bana. Çok güzeldi çok lezzetliydi ama itiraf diyorum beni sandığım kadar çok şaşırtmadı. Şaşırtıcı bir pasta değil ama son derece leziz ve zengin. Bu özel pastayı siz de denemek isterseniz buyurun yapım aşamaları..

Devamını Oku...