30 Ocak 2006

KROKANTLI PASTA

Karşınızda sevgili kuzenim Nurseli’nin 30. doğumgünü şerefine hazırladığım krokantlı pasta. (Kimi yerde krokan olarak geçiyor, hangisi doğru yazımı bilemedim) Demek ki 30 yaş insanın daha erken yaşlarda sandığı gibi bir milat değilmiş. Küçükken insana orta yaş gibi gelen 30 yaş olma durumu kuzen örneğinde görüldüğü gibi esasında gençliğin çok da güzel bir dönemiymiş.. Nurseli için ne ifade ediyor bilemiyorum ama dışarıdan bakınca 30. yaşgününü kutlamanın ileri 20lerden tek farkı pastaya dikilen 3 mum ile işin kolayca kotarılması.

Kuzenlerle çok nadir biraraya gelebiliyoruz, bu haftasonu da o nadir buluşmalardan birini yaşadık. Herşey çok güzeldi. Gülşahcığım yorulmuş, bize çok güzel yiyecekler hazırlamış. Pek iyi ağırlandık, en kısa zamanda yüzsüzlük etmeli, bir bahane bulup yeniden damlamalı mercimek köftelerini yemeye..


Krokant benim pastalara çok yakıştırdığım, sevdiğim bir malzeme. Neden bu güne kadar yapmamışım hayret. Bu pasta kendi yaptıklarım arasında en sevdiğim olmaya aday. Umarım yiyenler de beğenmiştir. Nispeten yapımı kolay olan krokantlı pastamın tarifi için buyrun malzemeler:


Pandispanya için:
- 4 adet yumurta
- 1su bardağı tozşeker
- 1sb un
- ½ su bardağından biraz fazla nişasta
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya


Yumurta ve şeker krema kıvamı alana kadar çok iyi çırpılır. Un, nişasta, kabartma tozu ve vanilya elenerek karışıma eklenir, kabarıklığını söndürmemeye özen göstererek tüm malzeme birbirine yedirilir. Yağlı kağıt serilmiş, hatta ekstra önlem olarak yağlanıp unlanmış büyük boy kelepçeli kalıba dökülen malzeme önceden 175 dereceye ayarlanıp ısıtılmış fırında 20 dakika kadar pişirilir. Kürdan testi ile piştiği emin olunan pandispanya fırından çıkarılarak tel üzerinde soğumaya bırakılır.

Bu sırada krokant ve krema hazırlanır. Krema için ben karamelli dondurma tozu kullandım. 2 paket dondurmaya 1 paket kremşanti kattım ve paketlerinde yazanın yarısı kadar süt ile kıvamını alıncaya kadar çırptım. Süt miktarını az koymama rağmen yine de istediğim gibi kıvamlı bir krema olmadı, hala cıvıktı. Ama karamel aroması krokanta çok yakıştı.


Krokant için:
- 9 yemek kaşığı tozşeker
- 3 su bardağı fındık (fıstık da kullanılabilir)

Teflon bir tavada şekeri kaşık değdirmeden kısık ateşte erittim. Rengi çok koyu olmadan hafif karamel rengi alana kadar tuttum. Eriyince rondodan geçirdiğim fındıkları ekledim ve şeker ile karıştırdım. Mutfak tezgahını azıcık ıslatıp krokantı üzerine döktüm. Soğumaya bıraktım, zaten hemencecik soğuyup katılaşıyor. İyice soğuduğunda merdane yardımı ile hamur açar gibi krokantın üzerinden geçerek krokantı ezmek suretiyle parçaladım.

Pastanın hazırlanışı:

İkiye kestiğimiz pandispanyanın katlarını şekerli sıcak süt/su karışımı ile ıslattım. Ama fazla tatlı sevmeyenler bunu şekersiz süt/su ile yapsın derim. Yoksa krokant şekerli, krema zaten şekerli, pandispanya da şekerli.. Fazla tatlı gelebilir tadı. İlk katın üstüne kremadan sürüp üzerine hazırladığımız krokantın 2/3 kadarını döktüm. Üzerine yine krema sürüp ikinci katı kapattım. Kalan krema ile pastayı kapladım ve kalan krokant ile üzerini süsledim. Ne zamandır yapmak istediğim çikolata bantı hazırlayıp etrafını kapladım. Yine çikolatadan kıymıklar yapıp üzerine yerleştirdim Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

26 Ocak 2006

KAKAOLU KARDEŞ KEKİ


Bence soğuk kış günleri için en keyifli yiyeceklerden biri de sıcak çay veya kahve yanında bir dilim kakaolu kektir. Sürekli yemek seçen huysuz kardeşim için "ne zaman yapılsa yer" garantisi olan nadir reçetelerden biri olan bu kakaolu kekin ismini o yüzden kardeş keki olarak yazdım. Annemin sık yaptığı can kurtaran tariflerinden biridir. Ben de şu karlı günlerde yapmak istedim ama fırının gazabına uğradım.. Çeşitli teknik aksaklıklar sebebiyle benim yaptığım anneminki gibi leziz olmadı ama annem tarafından bolca denenmiş ve onaylanmış bu tarifi Hanimiş gururla sunar:

Malzemeler:
-3 yumurta
-1 su bardağı toz şeker
-100gr margarin
-1 çay bardağı sıvı yağ
-1 su bardağı yoğurt
-50 gr kakao
-1 paket kabarta tozu
-Aldığı kadar un

Şeker ile yumurta çırpılır. Yumuşatılmış margarin, yoğurt, sıvıyağ, kabartma tozu ve kakao da eklenir, çırpmaya devam edilir. Son olarak aldığı kadar un eklenir (hafif akışkan bir kıvamda olmalı). Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yarım saat kadar pişirilir. Biz bu keki yaparken mini fırının tepsisini kullanıyoruz tam geliyor. Arzu edilirse fındık veya ceviz de eklenebilir ya da dondurma ile birlikte servis edildiğinde de pek güzel oluyor. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

24 Ocak 2006

ÇİKOLATALI PİRUET KURABİYE

İstanbul'da kar kış kıyamet! İnsan bunca kar varken çıkıp kartopu oynamak, yürüyüş yapmak istiyor ama tipi sebebiyle bu ihtimal malesef ortadan kalkmış gibi. Bakalım, belki ilerleyen saatlerde..Dışarıda kalanların vay haline ama evinde camdan karı izleme şansı olanlar da bu güzel ana eşlik etmesi için sıcak kahve ve yanına kurabiye ikilisini seçebilirler. Ben de kahvenin yanına eşlik etmesi için çok sevdiğim Best Loved Cookies kitabımdan bir tarif denedim.. Bu kurabiyenin orijinal ismi Chocolate-Flecked Pirouettes. Çikolata benekli piruet olarak Türkçe'ye çevrilebilir. Ama o zaman da piruet ne demek diyebilirsiniz.. Piruet: Balede parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş yapma anlamına geliyor. Hoşuma gittiği için ben de bu ismi kullandım. Ama anlamadığım bir sebepten benim kurabiyelerim çikolata benekli değil bizzat çikolatalı oldu. Resmi özellikle kitaptaki resim ile birlikte çektim ki aradaki yedi fark görünsün (bknz tarifin altındaki açıklama)



Malzemeler: (yaklaşık 20 adet için)
-125 gr tereyağı veya margarin
-125 gr tozşeker
-2 yumurtanın beyazı
-1 çay kaşığı vanilya
-125 gr un
-1/3 cup (yaklaşık 75 gr) çikolata, rendelenmiş

1. Fırını 200 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakalım, yağlı kağıt döşenmiş tepsimizi hazırlayalım. 2. Küçük bir kapta, mikserin orta ayarında yağ ve şekeri kremamsı bir kıvam alana kadar çırpalım. Teker teker yumurtaları ve vanilyayı ekleyelim. Unu eleyerek ekleyelim ve mikserin düşük ayarında karışıma yedirene kadar daha karıştıralım. Son olarak plastik spatula ile rendelenmiş çikolatayı da ekleyelim.
3. Bir çay kaşığı dolusu hamuru (ki kıvamı oldukça cıvık) 10 cm aralıklarla tepsiye dökelim. Küçük bir spatula yardımıyla çapı 5 cm olan daireler olacak biçimde şekil verelim. (not: benim tepsimde bir seferde ancak 3-4 tane daire oldu.)
4. Kurabiyelerin üzeri soluk altın rengi olana kadar yaklaşık 3-4 dakika pişirelim. Fazla pişmemeli.
5. Fırından çıkaralım ve ince bir spatula yardımı ile hemen kağıttan ayırıp, tahta bir kaşığın sapı yardımı ile rulo yapalım. Tüm kurabiyeler için aynı işlemi tekrarlayalım. (not: eğer rulo yapılamayacak şekilde sertleşirse birkaç saniyeliğine tekrar fırına koyarak yumuşamasını sağlayabiliriz)
6. Oda ısısında ağzı hava almayan bir kapta uzun süre dayanabilir hatta dondurarak 3 ay muhafaza edilebilir.

Tecrübe konuşuyor:
- Çikolata benekli yerine neden çikolatalı oldu bilmiyorum diyordum ki şimdi farkettim. Tüm malzemeyi yarım ölçü yapmama rağmen çikolatayı tam ölçü koydum o yüzden rengi böyle oldu sanırım, tabii tadı da daha yoğun çikolatalı olmuş oldu.
- Ben burada yazılana tam uymadım, gittim kocaman ve kalın daireler yaptım o yüzden görüntüsü çok estetik olmadı. Ama küçük ve ince daireler şeklinde yapılırsa daha güzel olur muhakkak.
- Fırından çıkan kurabiyeler hemen sertleşiyor. Bu sorunu bertaraf etmenin yolu çok hızlı davranmak. Olmadı tarifteki ipucundan yararlanıp sertleşenleri birkaç saniye daha fırına koyarak yeniden yumuşamalarını sağlayabilirsiniz. (nitekim bazılarını kalınlıklarından ötürü döndüremedim, ibret olsun diye daire şeklinde bıraktım bknz:resim)
- Benim kalın kurabiye yapmış olmamın da şöyle bir avantajı oldu. Tahminimce olması gerektiği gibi ince yapılınca çıtır çıtır bir kurabiye oluyor (hatta belki RuloKat'ın dışı gibi) ama benimki gibi kalın olunca da dışı sert içi yumuşak bisküviler oluyor ki yerken insana acıbadem kurabiyesindeki gibi bir his veriyor, bilmem anlatabildim mi.
- Havadan nem kapan bir kurabiye.. yani açıkta bırakınca çıtırlıkları hemen gidiveriyor dikkat.
- Hem çabuk ve pratik hem de leziz bir atıştırmalık, şiddetle tavsiye edilir. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

21 Ocak 2006

LİMONLU PEYNİR KEKİ (Cheesecake)

Dün akşam biraz tuhaf bir akşamdı. Pınar’ın organizasyonu ve Simla’nın ev sahipliği sayesinde 15 yıldır toplam görüşme sayımız bir elin parmaklarını geçmeyen bu iki ilkokul arkadaşım ile biraraya gelme fırsatı buldum. Aslında birbirimizi hiç tanımıyoruz denilebilir. Ama çocukluk hallerimizi bildiğimizden midir bilmem yabancı ve soğuk bir ortam olmadı hiç. Simla, eşi ve ablası bizi çok güzel ağırladılar. Bir hafta evvel tesadüf eseri Simla’nın peynir keki (cheesecake) sevdiğini öğrendiğim için buluşmamız şerefine, hayatım boyunca “peynir kokuyor bu” diyerek tadına bile bakmadığım bu keki yapmaya karar verdim. Pek çok seveni olan bu kekin tarifini ararken öğrendim ki iki çeşidi oluyormuş: pisirilmeden ve pisirilerek yapılan. Pişirilmeden yapılanın kıvamı diğerine göre daha yumusakmış, krem peynir tadını daha çok veriyormuş. Pişirilen ise daha yoğun oluyormuş ve üstünde hafif kızarmış ince bir tabaka bulunuyormuş. Evet ben pişirilenden yapmalıydım ve işte buyrun resmi.

Tarifi pastacı Burcu’nun sitesindeki NewYorker tarzı limonlu cheesecake tarifinden uyarladım. Aşağı yukarı aynı, çok ufak farklılıklar var. Ben peynir keke aşina olmadığım için yaptığım yorum da birşey ifade etmez ama kibarlıklarından yapmadılarsa tadanlar beğendiklerini söyledi. Bu vesile ile peynir kek ile tanışmış ve de kaynaşmış oldum.

Malzemeler:
-1 paket Eti Burçak bisküvi
-70 gr margarin
-1 paket krem peynir (Trakya Çiftliği marka kullandım)
-1 paket labne (Kerem marka kullandım)
-1 su bardağı toz şeker
-1 paket vanilya
-2 yumurta
-1 kutu krema (200 ml)
-½ su bardağı un
-1 limon

Burcu’nun tavsiyesi üzerine 20 cm’lik kelepçeli kek kalıbının her tarafını alüminyum folyo ile kapladım (nitekim keki kalıptan çıkarırken büyük kolaylık oldu). Kek tabanı için un haline getirdiğim bisküvileri erittiğim margarin ile karıştırıp kalıbın tabanına bastıra bastıra zemin yaptım ve buzdolabında bir müddet beklettim.

Bu sırada yumurta, şeker, vanilya ve kremayı mikser ile karıştırdım. Elenmiş unu, bir limonun suyunu ve kabuğunun rendesini ve en son olarak da peynirleri karışıma ekleyip homojen bir kıvama gelene kadar karıştırmaya devam ettim. Bisküvi tabanın üzerine hazırladığım bu karışımı döküp önceden ısıtılmış 200 derece fırında 40 dakika kadar pişirdim. Kabardı, kabardı neredeyse taşacaktı.. Üzeri oldukça kızarıyor, neredeyse kahverengi oluyor. Piştikten sonra tezgahta ılınmasını bekledim ve 24 saat buzdolabında beklettim. Denilene göre ne kadar çok beklerse tadı o kadar güzel oluyormuş. Ama şöyle sorunlar yaşadım. O kabaran kek soğuyunca puff çöktü. Çökmekle kalmadı orta yerinden çatladı. Ben de bu defosunu örtmek için üzerini önceden yaptığım güller ile süsledim. Sonuçta hiç cheesecake yemeyen ben kocaman bir dilimi afiyetle yedim.

Devamını Oku...

20 Ocak 2006

HANİMİŞ EKMEK & AYVA MARMELATI


Sonunda ben de ekmek yaptım. Ekmek makinem yok diye boşuna çekiniyormuşum. Onsuz da ekmek yapılabiliyormuş meğer. Ayrıca ayva etkinliğinde hızımı alamadım, marmelat mı reçel mi olduğuna tam karar veremediğim bir tarifi daha paylaşmaya karar verdim. Tariflerine geçmeden önce birkaç hususu belirtmeden geçemeyeceğim. Öncelikle ekmek, bir nevi "içinde ne ararsanız var" ekmeği olduğu için Hanimiş Ekmek ismi verdim; Tam buğday unu, yulaf unu, çavdar unu, mısır unu, soya unu, ayçiçek içi, keten tohumu, susam, yeşil zeytin, ceviz. İlk ekmek denemem olduğu için risk almayayım, hazır ekmek unu karışımlarından (Söke marka) alayım dedim. Ama meğerse son zamanlardaki evde ekmek yapma çılgınlığı için bir nevi göz boyamaymış bu un. Ben de aldananlardan olmuşum. Kendim istediğim unları alır mayalarım pek de bir farkı olmaz diye düşünüyorum, yanılıyor muyum? Bir dahaki ekmek denememde öyle yapacağım, göreceğiz.

Ekmek için malzemeler:
- Söke marka 7 tahıllı un karışımı (yarısını kullandım, 500gr)
- maya (paketin içinden çıkıyor)
- 300 ml. ılık su
- ceviz, yeşil zeytin

Paketin arkasında nasıl yapılacağı zaten anlatılıyor. Ama alıp denemek isteyenler varsa diye yazıyorum. Karıştırması, mayalanmasını beklemesi, pişmesi toplam 2 saati buluyor. Ben biraz az pişirmişim orta kısmı hafif hamur kaldı ama kızartıp yedik, o sorunu bertaraf ettik. Sonuçta tok bir ekmek oldu, doygun ekmek sevenler bunu da sevecektir ki ben sevdim.


Ayva Marmelatı:
- 1 kg. ayva (soyulup, ayıklanmış,rendelenmiş)
- 1 kg. toz şeker
- 1 su bardağı su
- 1/2 limonun suyu

Ayvaları rendeleyip şeker ve su ile çok kısık ateşte rengi koyulaşana kadar pişiriyoruz. Renk versin diye içine ayva çekirdeklerini de atmayı ihmal etmiyoruz. Ocaktan indirmeye 10 dakika kala yarım limonun suyunu ilave ediyoruz. Eğer marmelat suyunu çekerse, içine azar azar kaynamış su ilave edilebilir. Afiyet şeker olsun.

Ayrıca sanırım başka bir blog raconu olacak, bir blog sahibi ortaya diğerleri hakkında merak ettiği bir soru atıyor, iki kişiye yolluyor. Onlar da bloklarında cevaplayıp başka iki kişiye aynı soruyu yolluyor. Böylelikle dallanıp budaklanıyor soru. Sibel de bana en sevdiğim 10 filmi sormuş. Benim için biraz zor oldu. Yani benim en sevdiğim 10 film diye birşeyim yok ki! Ben bol bol film izlemeye çalışıyorum ve sevdiğim pek çok film var. Onları sıralayabileceğimi sanmıyorum. Ama geçen yıl içinde izleyip çok sevdiğim, herkesin de izlemesini tavsiye edebileceğim filmlerden bazılarını yazayım: Vozvrashcheniye (Dönüş-2003), Diarios de motocicleta (Motorsiklet Günlüğü-2004), Les Choristes (Koro-2004), Mar adentro (İçimdeki Deniz-2004), Finding Neverland (Düşler Ülkesi-2004), Historias Minimas (Arjantin Hikayeleri-2002), Sideways (2004), Lakposhtha hâm parvaz mikonand (Kaplumbağalar da uçar, 2004), Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (2004), Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004), Before Sunset (2004), ohooo daha pek çok yazabilirim... Ama 10 tane soruldu madem burada bırakayım.

Devamını Oku...

17 Ocak 2006

AYVALI ALT ÜST KEK

Bu bloglararası etkinliklere epey alıştım. Bu ayki etkinlik konusu ayva. Böylelikle annemlerin haftalar önce topladığı ve bozulmaya yüz tutan ayvalar da değerlenmiş oldu. Ayva konusunda riske girmeye cesaret edemediğim için bildik birşeylerden yola çıkayım dedim. Sonuçta tanıdık tadların değişik bir sunumu çıktı ortaya. Şöyle ki.. Önce ayva tatlısı yaptık annemle. Sonra da ben tatlının bir kısmını aşırıp ayvalı alt üst kek yaptım.

Ayvalı Alt Üst Kek

- Ayva tatlısı (tarifi aşağıda)
- 2 adet yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 50 gr. margarin
- 1/3 çay bardağı sıvıyağ
- 1 paket kabartma tozu
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1/2 su bardağı ceviz içi
- 1 su bardağı + 1 yemek kaşığı un


Yumurta ve şeker çırpılır, daha sonra sırasıyla margarin, sıvıyağ, kabartma tozu ve tarçın eklenir ve karıştırmaya devam edilir. Un elenerek karşıma yedirilir. Son olarak cevizler de eklenir. Böylelikle kek karışımı hazırlanmış olur.20 cm.lik kelepçeli kek kalıbı yağlanır, ekstra önlem olarak yağlı kağıt da serilir. Tabanına kesik yerleri yukarıya bakacak şekilde ayva tatlıları yerleştirilir. Üzerine hazırladığınız kek hamuru dökülür. Her yana eşit dağılması sağlanır. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında 35-40 dakika kadar pişirilir. Kürdan testi ile piştiğinden emin olunur. Fırından çıkardıktan sonra biraz soğuması bekletilir ve sonra servis kabına ters çevrilir. Alt üst kek ismi de işte pişerken altta kalan kısmın servis yaparken üstte kalması durumundan ileri gelmektedir. Afiyet şeker olsun.



Ayva Tatlısı

Malzemeler: 3 adet ayva / 1 su bardağı+ 1 çay bardağı su / 2 su bardağı toz şeker

Ayvaları soyup ikiye bölüp, 1 su bardağı suyu boşalttığımız tencereye oturtuyoruz. Tozşekeri ayvaların üstüne ve etrafına serpip çok kısık ateşte pişirmeye başlıyoruz. Ayvaların çekirdeklerini de içine koyarsak daha koyu bir renk almasını sağlıyor. 2 saat kadar pişiyor, rengi iyice koyulaşıyor bu süre içinde. Ben 1. saatin sonunda bir çay bardağı daha su ekledim.

Devamını Oku...

15 Ocak 2006

TEMBEL KIŞ PASTASI


Yılbaşı gecesi için yapmıştım bu pastayı. Adı "tembel" çünkü hep hazıra kaçtım, adı "kış" çünkü kış meyveleri kullandım. Her ne kadar resmini çekememiş ve burada sizlere gösterememiş olsam da en eğlenceli kısmı çiçeklerin yapımıydı. Daha önce şeker hamurundan gül ve yaprak yapmayı denemiştim ama bu sefer ilk defa zambak da yaptım. Yandaki resimde yapılışı görünüyor. Üzerine tıklarsanız Wilton'un sitesinde daha ayrıntılı görebilirsiniz. Pastanın bütün halinin güzel bir resmini çekemedim diye bu şekilde sizlerle paylaşma yoluna başvurdum.


Malzemeler:
-1 paket Dr Oetker pandispanya un karışımı (+hazırlamak için pakette yazan malzemeler)
-1 paket Dr Oetker vanilyalı Creme Ole (+hazırlamak için gerekli miktarda süt)
-1 paket Krem Şanti (+hazırlamak için gerekli miktarda süt)
-Kivi, muz, elma, kiraz şekerlemesi
-Şeker hamuru ve renklendirmek için gıda boyası
Yapımı zaten malzemelerden de belli. Pandispanya paketin üzerinde yazdığı gibi hazırlanır. Ara ve üst kreması için cremeole ve kremşanti karışımı kullanılır. Arasına meyveler doğranır. Üzeri de şahane pasta süsü icadı şeker hamurundan hazırlanmış çiçeklerle süslenir. Zira tarifte ilginç birşey yok ama çiçek hazırlamak çok keyifli. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

14 Ocak 2006

TOP HELVA

Yılbaşından beri Hanimiş ile ilgilenme fırsatı bulamamıştım. Sağolsun Hm bu süre içinde, yokluğumu size bu işgalciler vesilesiyle bildirmiş. İşgalcileri alt ettim ve kendileri pek hoşuma gittiği için resme konu olan tarifi yazarken de bu resmi kullanmaya devam etmek istedim.
Aşağıda başka bir resmini görmüş olduğunuz tatlı esasında bildiğimiz un helvası. Annemin yaptığı un helvasının az kavrulmuş, bol sütlenmiş hali.

Malzemeler:

-1/2 kg süt

-120 gr tereyağı

-1 su bardağı toz şeker

-1 su bardağı un

-fındık,ceviz,hindistan cevizi

Yapılışı: Eritilmiş tereyağına unu ekleyin, renginin fazla koyulaşmasına izin vermeden bir süre kavurun. Süt ve şekeri ilave edin. Un, sütü çekene kadar kısık ateşte karıştırın.

Bundan sonrasını ise Portakal Ağacı'nın sevilen tarifi sultan lokumundan esinlendim. Normalde kaşıkla şekil verdiğimiz helvayı top şeklinde yapıp içine fındık ve ceviz ekledim. Helvanın bu şekli hem daha lezzetli hem de daha dekoratif oldu.

Devamını Oku...