25 Nisan 2006

KURU PASTA


Her ne kadar başlığa kuru pasta yazmış olsam da, malesef tatları ulaşmak istediğim pastane kuru pastalarına fazla benzemedi. Ben ağızda daha çok dağılan bir hamur olmasını ummuştum, olmadı. Ama 2 farklı çeşit hamur ile 7 farklı görünümde kurabiye yapınca ve şekil verirken ilhamı hazır kuru pastalardan aldığım için bu başlığı atmam çok sakıncalı olmaz sanırım. Hem bu vesile ile belki bilen birileri çıkar da kuru pasta tariflerini benimle paylaşır umudu taşıyorum bir yandan da. Çalışmalarım sürecek. Bu süreç boyunca başarılı olan tariflere Hanimiş’te yer vereceğim.

Mahlepli Simit:
Pişerken tüm evi mis gibi mahlep kokusunun sarması bile pişirmek için inanın yeterli bir sebep. Ben şeker miktarını tuza nazaran daha çok tuttum ama daha az tatlı isteyenler şeker miktarını azaltıp tuz miktarını arttırarak yapabilirler.

Gerekli Malzemeler:
-1 çay bardağı sıvıyağ
-1 çay bardağı yoğurt
-1 çay bardağı tozşeker
-1 tatlı kaşığı tuz
-2 tatlı kaşığı mahlep
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-1 yumurta
-susam
-aldığı kadar un (meşhur kulak memesi kıvamı / ele yapışmayacak şekilde olacak ama sert bir hamur olmamasına özen gösterin)

Mutfak robotunda veya mikser ile yumurtanın beyazını, yağı, yoğurdu, şekeri, tuzu, mahlepi ve kabartma tozunu karıştırın. Daha sonra azar azar unu ekleyin. Ele yapışmayacak yumuşak bir hamur olana kadar unu eklemeye devam edin. Hamurdan istediğiniz büyüklükte parçalar kopararak simit şekli verin. Önce yumurta sarısına sonra susama bulayıp, yağlı kağıt serdiğiniz tepsinize dizin. Ben bir kısmını elimde açma gibi yuvarladım ve susam koymadan pişirdim(bknz resim). Fırınınızı 175 dereceye ayarlayın ve ısınmasını bekleyin. O sırada simitler de tepside biraz dinlesin. Daha sonra yaklaşık yarım saat kadar pişirin. Benim gibi minik simitler yaparsanız, bu malzeme ile 30 adet simit çıkıyor. Afiyet şeker olsun.

Kurabiye:
Pek bir özelliği olmayan ama kolay şekil verilebilen sıradan bir kurabiye hamuru tarifi. Pek çok sitede benzer tariflere rastlayabilirsiniz. Ama madem fotoğrafını yayınlıyorum, tarifini yazmamazlık olmaz. Aynı hamurun yarısına kakao koyup iki ayrı hamur elde ettim.

Gerekli Malzemeler:
-125 gr (1/2 paket) margarin
-1 çay bardağı sıvıyağ
-1 çay bardağı yoğurt
-2 çay bardağı pudra şekeri
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-1 bardak nişasta
-1 yemek kaşığı kakao
-süslemek için çikolata, fındık,hindistan cevizi,kiraz şekerlemesi

Oda ısısında yumuşamış margarin, sıvıyağ, yoğurt, pudra şekeri, kabartma tozu ve nişasta mikser yardımı ile karıştırılır. Karışım ikiye bölünür ve bir tanesine kakao eklenir. Daha sonra ikisine de ayrı ayrı un eklenir. Ele yapışmayan yumuşak hamurlar elde edinceye kadar un eklenmeye devam edilir. Ben sade hamurun bir kısmını krema torbası yardımı ile değişik uçlar kullanarak (yağlı kağıt serilmiş) fırın tepsisine sıktım. Kakaolu hamuru da elimle yuvarlak şekiller vererek yerleştirdim. Fırın 175 dereceye ayarlanır ve fırın ısınırken kurabiyeler tepside bekletilir. Isınmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirilir. Fırından çıkardıktan sonra soğuması beklenir ve ister benmari usulü eritilmiş çikolataya batırarak, ister üzerine pudra şekeri veya fındık fıstık serperek süslenir. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

21 Nisan 2006

PESTO SOSLU KREMALI MAKARNA

Makarnayı hemen hemen herkes çok sever. Yapması kolaydır, sıcak yenir, soğuk yenir, pek çok değişik tat ile iyi uyum sağlar, pek çok farklı şekilde sunumu mümkündür vs vs.. Ama benim makarna sevme sebeplerim arasına son zamanlarda yeni bir madde eklendi ki o da hamurunu yoğurmak. Makarna yapmayı neredeyse yemesinden daha çok sever oldum.

Aslında bu yazının başlığı pesto soslu kremalı “taze makarna” olacaktı. Makarna hamurunu hazırladım, sevgili makarna makinam ile açtım ve kestim, bir güzel pişirdim. Ama resmini çekmeye fırsat olmadan yendi ve bitti. Sostan biraz kaldığını görünce evdeki hazır spagettiden azıcık pişirip resim için hazırladım. Resim taze makarnaya ait olmadığı için de başlığa taze makarna diyemedim. Evde taze makarna yapımına dair internette pek çok kaynak bulmak mümkün. Daha sonra ben de ayrıntılı olarak yazarım. (Çok basit olan makarna yapımına dair bu adresteki yazı ve resimlerden faydalanabilirsiniz.) Bu yazıda sadece sosunun tarifine yer vereceğim. Klasik pesto sosu, taze fesleğen yaprakları, sarımsak, çam fıstığı, parmesan peyniri ve zeytinyağı ile hazırlanır. Ben evdeki malzemeler doğrultusunda biraz değiştirdim. Bahara yakışır şahane bir sos oldu.

Gerekli Malzemeler:
-500 gr makarna
-100ml krema
-60 gr taze fesleğen
-5 diş sarımsak
-45 gr fıstık (çam fıstığı yerine normal tuzlu fıstık kullandım)
-1 su bardağı rendelenmiş parmesan peyniri (ben kaşar peyniri kullandım)
-3 kahve fincanı zeytinyağı
-tuz, karabiber

Pestonun hazırlanması:
(kaynak: Anne Willan-Makarnalar)
Fesleğen yapraklarını yıkayıp kağıt havlu ile kurulayın. Mutfak robotuna fesleğeni, sarımsağı, fıstıklarıve zeytinyağının yarısını koyun. Karışım iyice püre haline gelene kadar robotu çalıştırın. Daha sonra kalan yağı, tuzu ve karabiberi de ekleyin ve robotu tekrar çalıştırın. Koyu, bulamaç kıvamında bir sos elde edeceksiniz.

Makarnanın hazırlanması:
Büyük bir tencereye su doldurup kaynatın ve 1 çorba kaşığı tuz atın. Taze makarna kullanıyorsanız birkaç dakika, hazır makarna kullanıyorsanız 8-10 dakika (ya da ambalajında yazıldığı şekilde), yapışmaması için arada büyük bir çatalla karıştırarak pişirin. Suyunu süzdükten sonra geniş bir kase içinde makarnayı, pesto sosunu ve kremayı birbirine iyice bulanana kadar karıştırın. Fesleğen yaprakları ve domates ile süsleyin ve servis edin. Afiyet şeker olsun.

Öneri: Tarifi aldığım kitapta yazdığına göre pesto sosu sebze çorbalarına da çok yakışan bir sosmuş. Ayrıca salatalarda da kullanabilirsiniz. Ölçüleri iki üç kat arttırarak hazırlayıp sosun fazlasını buz kalıplarında dondurabilirsiniz. Böylelikle her zaman elinizin altında pesto sosunuz hazır bulunur.

Devamını Oku...

17 Nisan 2006

TATLI BÖREK, TUZLU BÖREK, CEVİZLİ ÇÖREK

Bu ayki yemek blogları arası etkinliğin ev sahibi Olsai, etkinliğin konusu ise Yöresel Yemekler. Bu vesile ile daha önce bilmediğim pek çok yöresel yemek ile tanışmış olacağım. Siz de bu tarifleri okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Aslında ilk açıklandığında bu ayki etkinliğe katılamayacağımı sanmıştım. Yöresel mutfaklara çok aşina olduğum söylenemez. Ama etkinlik konusu benim için farklı bir tecrübeye vesile oldu, anneannemden tarifler denedim. Selanik göçmeni olan rahmetli anneannem tatillerde, bayramlarda ziyaretlerine gittiğimizde bizi hep elleri unlu bir şekilde karşılayıp kucaklardı. Hummalı bir çalışma olurdu mutfakta. Muhakkak börekler, baklavalar açardı. Kış akşamlarında sobanın önünde onun yaptığı bozadan içerdik. Boş odalarda ya da bahçede çarşafların üzerinde erişte veya tarhana kuruturdu. Tüm bunları anımsayınca neden onun tariflerinden birini denemiyorum diye düşündüm. İlk aklıma gelenler baklava, erişte, pırasalı börek, boza, cevizli çörek ve balkabaklı tatlı börek oldu. Annemin de yardımı ile elimden geldiğince birkaçını denedim. Pırasalı böreğin hamurunu anneannem kendi açardı ama ben biraz kolaya kaçıp hazır yufka kullandım. Cevizli çörek özellikle kahvaltılar çok güzel bir alternatif. Balkabaklı börek ise bilmeyenlere oldukça değişik gelebilir. Zira, -alışılmışın dışında- bu börek tuzlu değil, bol cevizli tatlı bir börek. Buyurun resimleri ve tarifleri:

BAL KABAKLI TATLI BÖREK:
Ben küçüklüğümden beri çok yediğim için alıştım belki ama bilmeyenlere oldukça enteresan gelen klasik bir Selanik böreği tarifi. Sonuçta bu da bildiğimiz börek, ama tatlı.. Sanki yufkaya sarılmış kabak tatlısı gibi.

Gerekli Malzemeler:
-1 kg bal kabağı
-1 kg yufka
-1,5 su bardağı tozşeker
-1 su bardağı ceviz
-üzerine sürmek için yumurta

Rendelenmiş kabak ve şekeri bir tencereye koyup kabak suyunu çekene kadar pişirip, iri iri dövülmüş cevizleri karışıma ekliyoruz. Daha sonra yufkaları dörde bölüp hafif yağladıktan sonra kabaklı iç malzemeden yufkalara paylaştırıyoruz. Gül böreği şeklinde sarıp, üzerine yumurta sürüp, çörek otu serperek önceden ısıtılmış 230 derece fırında pişiriyoruz.

PIRASALI BÖREK:
Ben börek sever bir insanımdır, her türlüsünü severim. Pırasalı börek de çok sevdiklerimden biridir. Pırasa sevmeyenlerin de çok sevebileceği bir tarif.

Harç için Gerekli Malzemeler:
-1 kg pırasa (mümkünse çok ince olanları seçilmeli)
-1 orta boy soğan
-1 çay bardağı sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı pul kırmızı biber
-karabiber
-isterseniz harca 150 gr beyaz peynir de eklenebilir.


Doğradığınız soğanı sıvıyağda kavurun. İnce pırasalardan temin edin ve ayıklayıp temizledikten sonra (taze soğan doğrar gibi) doğrayarak, kavrulup pembeleşmiş soğana ekleyin. Suyunu çekene kadar kavurun. Bahartaları eklemeyi unutmayın. Dilerseniz (ki bence çok yakışıyor) beyaz peyniri de ufalayıp bu harca ekleyin. Yufkaları dörde bölün ve harçtan yufkalara paylaştırın. Rulo yapıp yuvarlayın ve kendi çevresinde yuvarlayarak gül böreği tabir edilen şekilde döndürün. Üzerine yumurta sürün, çörek otu serpin ve önceden ısıtılmış 230 derece fırında pişirin, pişman olmayacaksınız.

CEVİZLİ ÇÖREK:

Gerekli Malzemeler:
-1 kg un
-1 bardak süt
-1 poşey kuru maya (7gr)
-1 bardak sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı toz şeker
-1 çay kaşığı tuz
-üzerine sürmek için yumurta
-bol dövülmüş ceviz

Sütü biraz ılıtıp, un, şeker, maya, sıvıyağ, ve tuzu ekleyip yoğurarak yumuşak, ele yapışmayan bir hamur yapın. Hamuru yarım saat dinlendirdikten sonra 10-12 parçaya ayırın. Her parçayı yufka açar gibi açın, üzerlerine yağ sürüp cevizleri serpin. Rulo şeklinde kapatıp kıvrarak resimdeki şekilde sarın. Üzerine yumurta sarısı sürüp, susam serperek önceden ısıtılmış 190 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

13 Nisan 2006

BAKLA HELVASI

Sizi yanıltmak istemem, bu tarif bir helva tarifi değil. Ama yerken irmik helvasına çok benzettiğimiz için bu ismi vermeyi uygun gördüm.Aslında yapalı çok uzun zaman oldu. Belki sonra tekrar yapar, daha güzel bir resmini çekerim diye bekletiyordum. Ama üzerinden vakit geçtikçe unutulma ihtimali artıyor.En iyisi ben unutmadan yazayım. Ana malzemenin bakla olduğu bir tatlı tarifi size garip gelebilir. Ama kimileriniz duymuştur belki, kuru fasulyeden de pasta yapılıyor. Bakladan neden olmasın? Küçükken annem kakaolu bir tatlı yapardı içinde kuru bakla taneleri olurdu. Kestane niyetine yerdik, pek çok kimse anlamazdı bile içindekinin kestane olmadığını. Gerçi şimdi yazacağım tarif o tatlınınkinden oldukça farklı. Fava olacakken son anda tatlıya dönüşen bir bardak kuru baklanın hikayesi..

Gerekli Malzemeler:
-1 su bardağı kuru bakla püresi
(önceden ıslatılmış, haşlanmış ve ezilerek püre haline getirilmiş)
-1 su bardağı tozşeker
-2 yumurta
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-fındık, ceviz, tarçın

Şeker, yumurta ve kabartma tozu bir müddet çırpıldıktan sonra bakla püresine eklenir. Karışım iyice birbirine yedirildikten sonra önceden ısıtılmış (200 derece) fırında 45 dakika kadar pişirilir. Ben mini fırın tepsisini kullandım tam geldi. Piştikten sonra biraz soğuması beklenir ve dikdörtgen şeklinde kesilerek tabağa alınır. Üzeri fındık, ceviz ve tarçınla süslenerek servis edilir. Özellikle tarçın çok yakıştı bu tatlıya. Dedim ya yerken aynı irmik helvası keyfi aldık. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

09 Nisan 2006

PALYAÇO PASTA

Pasta süslemede şablon kullanımının çok kolay ve iyi sonuç veren bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde süslediğim kimi pastalara daha evvel de Hanimiş’te yer vermiştim. Ama en sevdiğim, en keyifli şablonlardan biri olan bu palyaçoyu sizinle de paylaşmak isterim. Ben bu resmi internetten bulmuştum ama malesef nereden aldığımı kaydetmemişim, kaynak belirtemiyorum. Araştırmalarım sürüyor, bulur bulmaz linkini paylaşacağım. Buraya tıklayarak siz de Hanimiş için şablonlaştırılmış palyaço resmini indirebilir, basabilir ve makasla keserek pastalarınızı süslemede kullanabilirsiniz.

Pastanın diğer güzel bir özelliği ise süslü yan yüzeyi. Tarif kısmında nasıl yaptığımı yazacağım, bundan sonra da sık sık kullanmayı düşünüyorum, bence şık oldu.

Bir de kreması hakkında kısa bir not: Sanırım bu pastaya çikolatalı bir mus daha çok yakışacaktı. Tarifini vereceğim krema da güzel bir krema ama iki kat pandispanya arasında kullanılması daha uygun olurmuş. Zira bu tipte bir pasta için ağır oldu.


Taban için:
-2 yumurta
-1,5 fincan un
-1 tatlı kaşığı kakao
-80 gr tozşeker
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Şeker ve yumurta mikserde çırpılır. Un, kakao ve kabartma tozu elenerek karışıma eklenir. Karışımdan 2 yemek kaşığı kadar ayırılır ve kalanı 27 cm.lik kelepçe kalıpta önceden ısıtılmış (170 derece) fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

Yan yüzeyi için:
-2 yumurta
-80 gr un
-80 gr tozşeker
-1 tatlı kaşığı kabartam tozu

Şeker ve yumurta mikserde çırpılır. Un ve kabartma tozu elenerek karışıma eklenir. Yağlı kağıt serilmiş dikdörtgen mini fırın tepsisine karışım dökülür. Taban karışımından ayırdığımız kakaolu karışım kullanılarak (kaşık veya sıkma torbası yardımıyla) beyaz kekin üzerine boylamasına paralel çizgiler çizilir. Daha sonra kürdan ucu yardımıyla bir sıra aşağıdan yukarı (veya soldan sağa) olmak üzere çizgilerin ortasından geçin. Yine önceden ısıtılmış (170 derece) fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Çıkarır çıkarmaz sıcakken desenli kısım dışarıda kalacak şekilde rulo yapın. Bir müddet üzerinde nemli bir bezle bekletin. Daha sonra ruloyu açın ve tabanı hazırladığınız kelepçeli kalıbın etrafına yuvarlayacağınız şekilde dikdörtgenler keserek kalıbın iç kısmına döşeyin.

Kreması için:
-1 tatlı kaşığı kahve
-1 tatlı kaşığı kakao
-3 paket kremaşanti
-1 paket muzlu jöle
-1 adet büyük boy muz
-çikolata parçaları

Jöle, paketinin üzerinde anlatıldığı şekilde hazırlanır, oda ısısına gelene kadar bekletilir. Kremşantiler paketinin üzerinden açıklandığı şekilde (süt miktarını daha az tutmakta fayda var) hazırlanır. Daha sonra kremşanti, jöle, kahve, kakao, dilimlenmiş muz ve çikolata parçaları karıştırılır ve tabanı ve kenarları hazırlanmış olan kalıbın içine dökülür. Krema donup sertleşene kadar buzdolabında bekletilir.

Kreması sertleştikten sonra hazırladığınız şablon pastanın üzerine koyulur ve kakao serperek desenin pasta üzerine geçmesi sağlanır. Palyaço deseni sebebiyle özellikle çocuklara çok sempatik gelebilir bu pasta. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...

05 Nisan 2006

AHUDUDULU İRMİK TATLISI

Sütlü irmik tatlısı çok bilinen ve kolay hazırlanan bir tariftir. Mutfak tecrübesi olan pek çok kimse bilir bu tarifi. Ama bilmeyen varsa bu lezzetten mahrum kalmasın diye paylaşmak istedim. Acil durumlarda ani gelen misafirlere hazırlamaya birebir. Nitekim ben de böyle bir sebeple yaptım. İyi ki de yapmışım. Ben ahududu ve hazır meyve sosu ile hazırladım. Ama bu tatlı, çeşitleme yapmaya o kadar müsait ki.. Sade yiyebilirsiniz, tarçın serpseniz olur, çikolata sos pek yaraşır, üzerine fındık,ceviz ya da badem koyup servis edilebilir, benim gibi meyveli bir sos kullanabilirsiniz vs vs...
not: Ahududu, nam-ı diğer "ağaç çileği", mis kokulu meyveleri olan bir çalı. Tatlı ve pastaların vazgeçilmez tatlarından biri. Latince ismi "rubus idaeus"muş. Sebebi de bu meyvenin anavatanın İda Dağı olması. Fransızcası "framboise" imiş. Bu sebeple kimileri frambuaz demekte bu meyveye. Ama oysa ki Türkçe adı ne güzel: ahududu: ceylanın sevdiği dut.

Gerekli Malzemeler:
- 1 kg süt
- 7 yemek kaşığı irmik
- 12 yemek kaşığı tozşeker

Tüm malzemeyi tencereye koyup yoğun bir muhallebi kıvamı alana kadar pişirin. Dilediğiniz bir kalıba koyup soğutun. Dilediğiniz malzeme ile tatlandırın, süsleyin ve tatlınız hazır. Soğuyunca kalıbın şeklini çok güzel alıyor. Ben hazır meyve sosu hazırlayıp üzerinde gezdirdim ve ahududu ile süsledim. Afiyet şeker olsun.

Devamını Oku...