03 Aralık 2011

İZMİR ANILARI

15-16 Kasım 2011 İzmir turnesinden...

İzmir'e gider gitmez en hoşuma giden şey havalimanından şehir merkezine tren olması oldu. Herhangi bir havalimanı servisine veya taksiye muhtaç olmadan toplu taşıma kullanarak uçaktan indikten yarım saat sonra Alsancak'taydım. Gerçi İzmir belediyesi neden tek bilet satmak yerine üç biletlik bir kart almaya mecbur ediyor insanı onu anlamak mümkün değil. Daha önce gittiğimde de aynı şey olmuştu. Mecburen 3 biletlik karttan almıştım. Bir bileti giderken bir bileti dönerken kullanmıştım ve kalan tek biletlik hakkım heba olmuştu. Yine aynı şey oldu. Çünkü bu üç biletlik kartın kullanma süresi bir ay.

İzmir'deki ilk günümde Selda'nın atölyesi "Şekerden Düşler"de "Pasta & Şeker Hamuru Yapımı" atölyesi vardı. Sabah gittiğimde Selda ve Ayşegül o günkü pasta siparişlerini hazırlıyor, Selda'nın oğlu da ön tarafta okul ödevini yapıyordu. Onlarla ilk defa karşılaşmama, oraya ilk defa gitmiş olmama rağmen butik bir pasta atölyesinde olmak aşina bir his. Sonra yavaş yavaş katılımcılar geldi. Pasta ve Şeker Hamuru yapımı atölyesi, temposu ve dağınıklığı en fazla olan ders olmasına rağmen Selda'nın mutfağında çok rahat çalıştık, hiç yabancılık çekmedim. Figen de gün boyunca bizimleydi. Bol bol fotoğraflarımızı çekti. Yukarıdaki fotoğraflar da onun makinesinden. (İlk gün 370 tane fotoğraf çekmesini "çaptan düşmek" olarak nitelendirip hayıflanmasından bu konuda ne kadar hevesli olduğunu anlayabilirsiniz.)
Pasta atolyesi hatirasi

Akşam üzeri diğer pastasever İzmirlilerle buluşmak için yürüyerek kordona gittik. Hava çok güzeldi, bir semtten diğerine yürüyerek gitmek çok hoşuma gitti doğrusu. O yürüyüş sırasında rastlayıp da Bergama tulumu alamadım ya ona yanarım. Bir daha da fırsatım olmadı.

Turne şehirleri içinde buluşmayı en iyi organize ettiğimiz şehir İzmir oldu. Bunda Figen'in büyük katkısı var. İzmir'deki yemek bloğu yazarlarının birbirleri ile sürekli iletişim halinde oldukları bir grupları varmış. Bazılarını blogları vesilesi ile ismen biliyordum. Gelebilenlerle bu buluşma sayesinde yüzyüze de tanışmış oldum. Bir de blog yazarı olmayan ama turne duyurusunu yaptıktan sonra benimle irtibata geçen pastaseverler vardı. Buluşma öncesi tahmini sayımız 30 kişiye yakındı. Malesef herkes gelemedi ama yine de pek neşeli ve nispeten kalabalık bir grupla güzel bir akşam geçirdim. Saat 19:00'da kordonda buluştuk, yemek yedik, sohbet ettik. Yemekten sonra dağılırız sanmıştım ama hafta içi olmasına rağmen gece yarısına kadar oturduk. Sadece biz değil, gece soğuk olmasına rağmen herkes sokaklardaydı. Kordon boyunca cafeler var, hepsi doluydu. İzmir gerçekten rahat ve keyifli bir şehirmiş. Buluşmada Pınar, Özlem, Figen, Selda, Teiji (ki kendisi benim 44 yaşında olduğum tahmini yaparak tamiri olmaz bir gaflete düştü o gece), Aydın'dan gelen Hülya, Manisa'dan kızıyla birlikte gelen Zeynep, Şermin ve Elvan vardı.

İzmir hatirasi

Onlar evlerine, ben de kalacağım otele gitmeden önce aramızda şuna benzer bir konuşma geçti:
Şermin: Nerede kalacaksın?
Işıl: ........ Otel'de. Fuarın karşısında, 9 Eylül Meydanı'na bakıyormuş.
Teiji: Nerede kalacakmış?
Selda: Basmane'de!!
... (sessizlik, manidar bakışmalar)
Figen: Ben bizde kal demiştim.
Elvan: Yok boşver sen oteli, bu gece bize gel.
Işıl: Teşekkür ederim gideyim ben otele.
Elvan: Ama oralar biraz...
Işıl: Yok ben internette araştırdım, güzel bir otelmiş herkes pek memnun kalmış.

Sonunda Selda ile taksiye bindik ve otele doğru yola çıktık. Ben otelin tam önünde taksiden indim. Selda da evine doğru devam etti. Tam otelden içeri giriyordum ki pat diye önüme tek gözü olmayan bir adam çıktı. Meğer yandaki barın kapı görevlisiymiş. Buyurun falan diyerek beni oraya davet ediyor. Zaten beni önceden korkuttular bir de bu adam karşıma çıkınca hafif bir korku filmi havası esti üzerimde. Neyse ki otel hakkındaki araştırmalarım doğruymuş. Gayet güvenli ve güzel bir yerdi. Ama bu, yatmadan önce kapının önüne dolabı çekmeme mani olmadı!

Ertesi gün erkenden kalkıp fuarın içinden yürüyerek Selda ile buluştum. Kahvaltı için boyoz aldık ve yine yürüyerek dükkana gittik. Bu yürüme işi çok hoşuma gitti. İzmir'de bulunduğum süre boyunca her yere yürüyerek gittim. Kahvaltıdan sonra Figür Modelleme atölyesine katılacak olanlar gelmeye başladı. Gelenlerin çoğu daha önce birbirini tanıyan insanlardı. Zaten İzmir'de bulunduğum süre içinde tanıştığım herkes bir şekilde bir yerden tanışıktı. Hep birlikte modelleme çalıştık. Aşağıdaki fotoğraf da o güne ait...


Figur Modelleme atolyesi hatirasi

İzmir turnesi gerçekten dolu dolu ve eğlenceli geçti. Yardımları için Selda ve Ayşegül'e, desteği ve çektiği fotoğraflar için Figen'e, hem buluşmaya hem de atölye çalışmalarına gelen herkese, buluşmaya gelemeyip de arayan soranlara çok teşekkür ederim.

Figur modelleme atolyesi

not 1: Türküsüne istinaden gözlerim kavakları aradı durdu ama hiç görmedim. Nerede bu İzmir'in kavakları ?
not 2 : İzmir turnesine ait tüm fotoğraflar için buraya tıklayabilirsiniz.

11 yorum var:

Tijen dedi ki...

Ben olsam Figen'de kalırdım. Kesin! Bu kadar güzel bir evsahibesinin teklifi geri çevrilir mi hiç? Bir daha Antalya ne zaman Işıl? Bak bu sefer görüşeceğiz ona göre!

Adsız dedi ki...

Bende sizinle tanışabilmeyi çok istemiştim. Şimdi yazdıklarınızı bir solukta okudum ve gelemediğim için bir kere daha hayıfladım. En kısa zamanda yine İzmir'e gelmeniz dileğiyle. Neşe

Ayla Pelvanlar dedi ki...

ışılcım ben izmire gideceğini bilseydim kardeşim seni karşıyakaya alırdı biz izmirliler basmane deki otelleri hiç tercih etmeyiz izmir öyle güzeldir ki heryere yürümek istersin kavaklara gelince onlar ben genç kızken yok olmaya başlamışlardı ama palmiyelerimiz var:)))

FİGEN KARAVAŞ dedi ki...

Otelin adı neydi ama:))))) Tijen cim, Işıl davetime cevap hakkını bahara bıraktı sonradan:))) Valla özledim Işılım seni:) Bu arada artık her yerde seni anlatıyorum şöyle ki; " bir de bana çok konuşan dersiniz, hızlı konusan dersiniz, siz Işıl ı tanımadınız " :))) Öperim kocaman:)

Cevver dedi ki...

Annem hoşgelmiştin,İzmir'imize neşe getirmiştin.Seni hatırladıkça hala gülümsüyorum.Çok içtensin,samimisin.Herşey çok iyi gidiyorduuu...Öyle havalı havalı sorar mısın? İşte sonuç işkembeden salladım.Çok utandım çooooooook ama iş işten geçmişti.Pişmanım.Yine olsa yineee aslaaaaaaaaaaaaaa tövbe.
Eşimin hep söylediği bir söz var.

Söz ağızdan çıkıncaya kadar sen onun efendisisin.Söz ağızdan çıktıktan sonra o senin efendin der hep.

Ahhhhhh ahhh bunu unutmamalıydım.Hiç söz dinlemem kii
Evet o Teiji benim.Işıl'cım ben ettim sen etme anacım.Şu konuyu kapatsak olma mı?Bak ne yapalım sen bana bi ceza düşün.Bir daha İzmir'e geldiğinde ben de cezama katlanayım.Nasıl fikir.İyice düşün benden acısını çıkar.Ama sonra unutalım.Çünkü çoooooook utanıyorum.Bu utançla yaşmak istemiyorum.LÜTFEEEEN :))
Not:Figen sakın yine aaaaa afedilir mi hiç bu gaf falan deme tamam mı.İnsanlık hali olur böyle bazen bazen de e miiii?

Seda dedi ki...

Ne güzel eğlenmişsiniz. Işıl Hanım bu buluşmaları İstanbul'da da yapsanız olmaz mı?

Hülya dedi ki...

Işıl hanım size ve emeği geçen arkadaşlara çok teşekkürler.Her şey çok güzeldi inşallah tekrarı olur.

hanimiş dedi ki...

Tijen baharda (Mart'ta ve belki Mayıs'ta) gelme ihtimalim var. Sen oralarda olacak mısın acaba?

Üzülmeyin Neşe Hn ben yine gelirim :)

Daha önce de söylediğim gibi Figen rica ederim sağda solda hakkımda ileri geri konuşma :) Biliyorsun mazeretim var.

Cevver ben aslında unutmak üzereydim ama madem ısrarcısın çok şık bir ceza buldum galiba :) Bu arada hediyeni kullanıyorum çok teşekkür ederim.

Seda Hn yapacağız inşallah 2012 başında..

Bocuruk dedi ki...

Işıl'cığım,
Senle tanışmak çok güzeldi, gecemiz çok keyifliydi. Oteli beğenmişsin ama ben ısrarlıyım bende kalmalıydın o gece:)) Her zaman bekleriz güzel İzmir' imize!
Sevgilerimle...

İhlamurcum dedi ki...

Bir daha ki İzmir kursunuza katılmak isterim, ne olur bilgi verin?

hanimiş dedi ki...

Şubat sonunda yeniden İzmir'de olacağım. Detaylar için

buraya

tıklayabilirsiniz.