20 Kasım 2009

SADAHARU AOKI


Sadaharu Aoki bir pasta şefi. Paris’e giderken, hakkında harika şeyler okuduğum bu Parisli Japon şefin pasta ve çikolatalarından tadabileceğim için çok heyecanlıydım.

Matcha (yeşil çay), yuzu (Japon limonu) ve siyah susam gibi tipik Japon lezzetlerini klasik Fransız tatlılarına uyarlaması ve bunu Japonlara has özen, hassasiyet ve detay algısı ile sunması gerçekten merak uyandırıcıydı.


Dönmemize çok az bir zaman kala Lafayette (Paris’in merkezinde bir alışveriş merkezi) içindeki standına uğrayabildik ancak. Fotoğraf çekmek orada da yasaktı. Gizli saklı birkaç görüntü var yalnızca elimizde. Tüm pasta, ekler, kek, kurabiye, çikolata ve makaronlar adet ile satılıyor. Aslında en popüler tatlıları yeşil çaylı (matcha) ekler ve yine yeşil çaylı opera pastası. Ama yeşil çaya çok düşkün biri olmadığımdan bu ikisi yerine daha iddialı bir pasta olan “Zen”i tercih ettim. Tezat renklerden oluşan düzgün katları (diğer tüm pastalarında olduğu gibi) görebilmenizi çok isterdim ama biz oradan ayrılıp fotoğraf çekebileceğimiz daha müsait bir yere gidene kadar kendisi biraz deforme olmuş. Zen, siyah susam macunu, konyak, fındıklı bisküvi, susamlı ve çikolatalı krema ile yeşil çaylı makarondan oluşan bir pasta. Hiç alışık olmadığımız pek çok değişik aroma barındırıyor içinde. Bu benim bir eksiğim midir bilemiyorum ama farklı tatlara çok açık biri olmadığımı fark ettim. Yaşadığım yerde bir Sadaharu Aoki butiği olsa herhalde geçerken canımın çekeceği bir pasta olmazdı bu. Ama benim adıma zenginleştirici bir tecrübeydi, imkanı olan herkese öneririm.


Onun dışında diğer tüm pastanelerde olduğu gibi renk renk çeşit çeşit makaronlar vardı. Bunlardan da yine siyah susamlı olanını denedik. Normal makaronlar yanı sıra Sadaharu Aoki ayrıca makaronları çikolatayla da kaplayıp sunuyor. Matcha (yeşil çay) ve Yuzu (Japon limonu) olanlarından tattık. Makaronu bu şekilde yemek de keyifliydi. Özellikle limonlu olan hafif ekşi, yoğun aroması ile çok güzeldi.

Sadaharu Aoki vitrininin benim için en cezp edici tarafı rengarenk çikolatalarıydı. İçleri çeşitli lezzetlerdeki ganaş ile dolgulanmış ve üzerlerindeki canlı renklerle görsel bir ziyafet sunan bu “bonbon”ları yemeye kıyamıyor insan. Biz sırasıyla(bknz yukarıdaki fotoğraf) portakal, ahududu, kasis (siyah frenk üzümü), wasabi, earl grey olanlarından aldık. Minik ısırıklarla tadına vara vara yedik. Konu olan dolgunun lezzeti öyle baskın ki ganaş olduğunu unutuyorsunuz yerken, adeta bizzat kendisini yiyorsunuz.


Dediğim gibi biz standından alıp otelde yedik ama sanırım butiğine gidip yemek, o meşhur çaylarından içme fırsatı sunması açısından çok daha keyifli olurdu. Sadaharu Aoki , bihaber olduğum Uzak doğu pastacılığına bir nebze yaklaşmamı sağlaması açısından da muazzam bir tecrübe oldu benim için.

Hakkında:

Sadaharu Aoki
, 1968 yılında Tokyo’da doğmuş. Kendi tabiri ile peri masalı gibi bir kariyer hikayesi olmuş. Tokyo’da pastacılık eğitimi aldıktan sonra bir süre çalışmış ve Paris’in o her pastacıyı kendine çeken büyüsü onu da etkisi altına almış. 21 yaşında genç bir pastacı çırağı iken hayatında ilk defa Japonya’yı terk ederek, neredeyse hiç sayılabilecek kadar az Fransızcası ile Paris’e yerleşmeye karar vermiş. İlk işini bulması 6 ay sürmüş. En düşük seviyeden başlamış çalışmaya. Bu süre zarfında azimle çalışmış, pastalara olan saplantısı daha da artmış, yetenekleri gelişmiş ve sonunda fark edilmiş. 1998 yılında ilk atölyesini, 2001 yılında ilk butik pastanesini açmış. Şu an Paris ve Tokyo’da ikişer pastanesi, yine Paris’te Lafayette Gourmet içinde bir standı var. Ayrıca pek çok restoran ve çay salonunun menüsünde de Sadaharu Aoki tatlılarına rastlamak mümkün.

İnternet sitesi için tıklayın
Adresler:
35 rue de Vaugirard, Paris 6è
56 bd du Port-Royal, Paris 5è
& Lafayette Gourmet

Devamını Oku...